5Sonra onu aşağıların aşağısına döndürdük. 2- Aşağıların Aşağısına İndirilen İnsan: "Sonra onu aşağıların aşağısına" yani erzel-i ömre (ömrün en kölü, en fena çağına) "döndürdük." Bu da gençlikten sonra ihtiyarlık, güçten sonra zayıflık halidir. Nihayet insan birinci halindeki çocuk gibi olur. Bu açıklamayı ed-Dahhak, el-Kelbi ve başkaları yapmıştır. İbn Ebi Necih'in, Mücahid'den rivâyetine göre; "sonra onu aşağıların aşağısına" cehennem ateşine "döndürdük" diye açıklamıştır ki, maksat kâfirdir, Ebû'l-Aliye de böyle açıklamıştır. Bir açıklama da şöyledir: Yüce Allah, insanı yapısının üzerinde kurulduğu o üstün niteliklerle nitelendirince, insan azdı ve üstünlük tasladı. Öyle ki; "ben sizin yüce Rabbinizim" (en-Nâziât, 79/24) diyecek noktaya kadar geldi. Allah kulunun bu durumunu bildiğinden, ilâhî hükmünü kendisi verdiğinden, onu aşağıların aşağısına döndürdü. Bu da içini pislik ve necasetle doldurmak, kimi zaman istiyerek, kimi zaman da mecbur kalarak görülmedik bir şekilde bu pisliği dışına çıkartmak sureti ile bunu yaptı. Ta ki o, durumunun bu olduğunu görüp, gerçek değerinin ne olduğunu bilip haddini aşmasın. Abdullah (b. Mesud) ("aşağıların aşağısına" anlamındaki âyeti): " Aşağılıkların aşağısına" diye okumuş ve; "Aşağıların aşağısı" çoğuldur, demiştir. Çünkü "insan" lâfzı da çoğul anlamındadır. Eğer: "Aşağının aşağısına" demiş olsaydı yine câiz olurdu. Çünkü "insan" lâfzı tekildir. "Bu ayakta duran en faziletli kişidir" denilir fakat -bu anlamda- denilemez. Çünkü tekil için zamir kullanılır: Eğer tekil için zamir kullanılmamış ise o zaman ona ait olarak kullanılan isim tekil de gelebilir, çoğul da gelebilir. Yüce Allah'ın şu âyetinde olduğu gibi: "Doğruyu getiren ve onu doğrulayan(lar) ise onlar sakınanların ta kendileridir." (ez-Zümer, 39/33); "Muhakkak Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımızda bundan dolayı o sevinir. Şayet... onlara bir kötülük isabet etse..." (eş-Şura, 42/48) "Sonra onu aşağıların aşağısına döndürdük" âyetinin, onu sapıklığa geri döndürdük, anlamında olduğu da söylenmiştir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Gerçekten insan ziyandadır. Îman edip, salih ameller işleyen., der müstesna."(el-Asr, 103/2-3) Bu gibi kimseler müstesna. Onlar o hale geri döndürülemezler demek olur. "Aşağıların aşağısı" cehennem ateşidir, diyenlerin görüşlerine göre ise (bir sonraki âyetteki) istisna muttasıldır. Bundan maksat ihtiyarlıktır, diyenlerin görüşlerine göre ise munkatı'dır. |
﴾ 5 ﴿