5İnsana bilmediğini öğretti. Denildiğine göre burada, "insan" Âdem (aleyhisselâm)'dır. Nitekim yüce Allah'ın: "Âdem'e bütün isimleri öğretti" (el-Bakara, 2/31) âyetinde Kur'ân-ı Kerîm'de de böylece belirtilmiştir. Şanı yüce Allah'ın Âdem'e bütün dillerde ismini öğretmediği hiçbir şey kalmamıştır. Âdem de bunları kendisine öğretildiği şekliyle meleklere zikretmiştir. Böylelikle onun üstünlüğü ortaya çıkmış, değeri belli olmuş, peygamberliği sabit olmuş oldu. Allah'ın da, onun da meleklere karşı delili ortaya konulmuş oldu. Melekler de bu halinin ne kadar şerefli olduğunu görünce, bu üstün gücü görüp, bu büyük durumu işitince, ilâhî emrin gereğini yerine getirdi. Daha sonra Âdem'in soyundan gelenlerin sonrakileri, öncekilerinden bunları miras aldı ve yazıyı bir kavim, bir diğerinden aktarıp durdu. Yüce Allah'a hamdolsun ki, bu hususa dair açıklamalar yeteri kadarıyla el-Bakara Sûresi'nde (belirtilen âyetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır. Burada "insan"dan kastın, Allah'ın Rasûlü Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğu da söylenmiştir. Bunun delili de yüce Allah'ın: "Ve sana bilmediklerini öğretmiştir." (en-Nisa, 4/113) âyetidir. Buna göre "sana öğretmiştir" âyetinden kasıt, (Peygamber Efendimiz'in hayatına nispetle) gelecek zamandır. Çünkü bu âyet, ilk nazil olan âyetlerdendir. Yüce Allah'ın: "Allah, sizi analarınızın karınlarından kendiniz hiçbir şey bilmediğiniz bir halde çıkardı" (en-Nahl, 16/78) âyeti dolayısıyla umumi olduğu da söylenmiştir. |
﴾ 5 ﴿