7îman edip, salih amel işleyenler ise; işte bunlar, yaratılanların en hayırlılarıdır. "Gerçek şu ki; İster kitab ehlinden olsun, ister müşriklerden olsun o kâfirler" âyetin da ki "müşrikler" daha önce geçen "kâfirler" (lâfzında geçen ve "ler"in anlamını veren); üzerine alfedilmiştir. Yahutta: Ehlinden" lâfzına atfedilmiş bir mecrur olabilir. Birincisine göre anlam şöyle verilebilir: Şüphesiz ki müşrikler ile kitab ehlinden kâfir olanlar... İkincisine göre anlam: Muhakkak, ki kitab ehlinden ve müşriklerden kâfir olanlar... "Cehennem ateşindedirler. Orada ebedi kalıcıdırlar. Yaratılanların en kötüleri de işte bunlardır." "Yaratılanlar" lâfzını Nafî ve İbn Zekvan her iki yerde de (yani altı ve yedinci âyetlerde de) asla uygun olarak hemzeli okumuştur. (Berie şeklinde) Bu da Arapların; " Allah mahlukatı yarattı, O, yoktan var edendir, yaratandır" şeklindeki kullanımlarından gelmektedir. Yüce Allah da: "Bizim onu yaratmamızdan önce" (el-Hadid, 57/22) diye buyurmaktadır. (Kelimenin kökünün hemzeli olduğuna işaret etmektedir). Diğerleri ise, hemzesiz ve onun yerine "ye" harfini şeddeli olarak (beriyye şeklinde) okumuşlardır. el-Ferrâ' dedi ki: Eğer "beriyye" lâfzı toprak anlamına gelen; o dan alınmış ise bunun aslı hemzesizdir. Bu kökten olmak üzere: " Allah onu yarattı, yaratır, yaratmak" denilir. el-Kuşeyrî dedi ki: Her kim "beriyye' nin "toprak" demek olan "el-bera"den geldiğini söylüyor ise, melekler bu lâfzın kapsamına girmez, görüşünde demektir. "el-Beriyye" lâfzının: "Kalemi traş ettim': ifadesinden geldiği de söylenmiştir. O vakit melekler de bunun kapsamına girer. Ancak bu zayıf bir görüştür. Çünkü bu durumda bu lâfzı "hemzeli" okuyanların bu okuyuşlarının hatalı olduğunu söylemek icab edecektir. Yüce Allah'ın: "Yaratılanların en kötüleri" âyeti, yaratılmışların en kötüleri demektir. Bunun umum(genellik) ifade etme ihtimali olduğu da söylenmiştir. Bazıları da onlar Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın döneminde bulunan yaratıkların kötüleridir. Yüce Allah'ın: "Ve sizi âlemler üzerine gerçekten üstün kıldığımı hatırlayın". (el-Bakara, 2/47) âyetinde olduğu gibi; ki çağdaşınız olan âlemlerin üzerine... demektir. Çünkü bundan önceki ümmetlerin kâfirleri arasında onlardan daha da kötü kimselerin olması uzak bir ihtimal değildir. Fir'avun ve Salih (aleyhisselâm)'ın dişi devesini kesen kişi gibi. Aynı şekilde "bunlar yaratılanların en hayırlılarıdır" âyetinin da ya umumi anlamda olması sözkonusudur yahutta kendi dönemlerindeki yaratılmışların en hayırlıları olmaları sözkonusudur. Âdemoğullarının meleklerden üstün olduğunu kabul edenler bu lâfzın hemze'li okuyuşunu delil göstermişlerdir. Buna dair açıklamalar daha önceden el-Bakara Sûresi'nde (2/33. âyet, 3. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) dedi ki: Mü’min, aziz ve celil Allah nezdinde, kendi yanında bulunan bazı meleklerden daha değerli ve üstündür. |
﴾ 7 ﴿