8

Fakat kimin de tartıları hafif gelirse,

"Hoşnut bir yaşayış" kendisinden hoşnut kalınan, sahibinin hoşnut olacağı yaşayış demektir.

"Hoşnut bir yaşayış" tabirinin, hoşnutluğu gerçekleştiren yaşayış anlamında olduğu da söylenmiştir ki, bu da yaşayışın sahiplerine yumuşak (radıyallahü anhhat ve kolay) olması ve onlara itaat etmesi demektir. O halde fiil yaşayışın kendisine aittir. Çünkü hoşnutluğu kendisinden veren odur (yaşayıştır). Bu da yaşayışın yumuşaklığı ve itaatkarlığıdır. O halde

"yaşayış" cennetteki nimetleri toplayan bir sözdür.

Rıza (hoşnutluk) işini gerçekleştiren odur. "Tıpkı yükseltilmiş döşekler' tabiri gibi. Bu döşeklerin yüksekliği yüz yıllık bir süre kadardır. Allah'ın dostu bunlara yaklaştı mı onlar üzerlerinde kurutabilsin diye azalacaklardır. Sonra eski hallerine yükseleceklerdir. Ağacın dais da ağaç gibidir. Aynı şekilde onlar da böyle yüksektirler. Allah'ın dostunun canı o ağacın meyvesini çekecek olursa, ağacın dalı ona sarkar ve Allah dostu ister oturarak, ister ayakta olsun, onu eliyle alıncaya kadar alçalır. İşte yüce Allah'ın:

"Devşirilecek meyveleri yakındır" (el-Hakka, 69/23) âyeti bunu anlatmaktadır. Allah dostu nerede yürüse yahut bir yerden bir yere geçse, dilediği şekilde yukarıda ya da aşağıda onunla bir ırmak akar. Yüce Allah'ın:

"Ve diledikleri gibi akıttıkları bir pınardır" (el-İnsan, 76/6) âyeti bunu anlatmaktadır. Haberde rivâyet edildiğine göre; "O elindeki çubukla işaret edecek ve yatağı olmaksızın köşklerinden yahut oturduğu meclislerden dilediği yerde o ırmak akacaktır."

İşte bütün bunlar, kendilerine kendi hallerinden yana hoşnutluk verip kazandırmış bir yaşayıştır. Bunlar hoşnutluğu gerçekleştireceklerdir. Bu yaşayış karşılıksız bir bağış ve bir müsamahakarlık olmak üzere (sahiblerine) boyun eğdirilmiş ve itaatkâr hale getirilmiş olacaktır.

8 ﴿