6

"(Artık) sizin dininiz sizin olsun, benim dinîm de benim."

Bu âyette bir tehdit anlamı vardır. Yüce Allah'ın:

"Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizin olsun." (el-Kasas, 28/55) âyetine benzemektedir. Yani sizler kendi dininizden memnun iseniz, biz de kendi dinimizden memnunuz.

Bu, savaşma emri verilmeden önce idi. O bakımdan kılıç (cihadı emreden) âyeti ile neshedilmiştir. Sûrenin tümünün nesh olduğu söylendiği gibi, haber anlamında olduğundan ötürü ondan hiçbir şey nesholmamıştır, da denilmiştir.

"Sizin dininiz sizin olsun" âyeti: Sizin dininizin karşılığı sizin, benim dinimin karşılığı benim olsun demektir. Onların dinlerine de

"din" denilmesi onların buna inanmaları ve bunu kabullenmelerinden dolayıdır.

Bir başka açıklama şöyledir: Sizin ceza ve karşılığınız sizin, benim ceza ve karşılığım benimdir. Çünkü

"din" ceza (amellerin karşılığı) demektir.

" Benim dinim de benim" âyetindeki "ye" harfini Nâfî, İbn Kesîr -ondan farklı rivâyetlerle gelmiş olmakla birlikte-'den rivâyetle el-Bezzi, İbn Amir'den Hişam ve Âsım'dan Hafs’ın rivâyetine göre üstün okumuşlardır. Nasr b. Âsım ve Sellam ile Yakub

"Benîm dinim" de "ye"yi sabit olarak okumuş ve şöyle demişlerdir: Çünkü bu da tıpkı

"Sizin dininiz"deki (siz anlamını veren) "kef" harfi Kalktım"deki "te" gibi bir isimdir. Diğerleri ise "ye"siz okumuşlardır.

Yüce Allah'ın:

"Bana doğru yolu gösterendir." (eş-Şuarâ, 26/78);

"Artık Allah'tan korkun, bana da itaat edin." (Âl-i İmrân, 3/50) âyetine ve benzerlerine benzemektedir. Burada kesre ile yetinilerek mushafın hattına da ittiba ile böyle okunmuştur. Çünkü mushafta (bu lâfızlar) "ye'siz olarak yazılmıştır.

(Kâfirun Sûresi burada sona ermektedir. Allah'a hamd olsun).

6 ﴿