11Ne zaman onlara: “Yeryüzünde bozgunculuk (fesat) çıkarmayın.” denilse, onlar: “Biz ancak ıslah edicileriz (düzeni sağlayanlarız).” derler. Bu âyet, (.......) üzerine ma'tûf olduğu gibi, (.......) üzerıne de atfi câizdir. Birincisine ma'tûf olması hâlinde eğer sen, (.......) Yani onlara: “İnsanlardan kimileri de vardır ki kendilerine: (.......) denilse...” olarak mana verilmiş olsa bu doğru bir mana olur. Fesat: Bir şeyin doğru olan durumundan çıkması ve bundan fayda elde olunması ve yararlarıılmasıdır. Bunun karşıtı ya da zıddı ise “Salâh “tır. Bu ise yararlı ve doğru olan hâl üzere bulunmaktır. “Yeryüzünde fesat çıkarma (bozgunculuk etme).” demek, savaş ve fitnelere neden olmak, anarşi çıkarmak demektir. Çünkü, bu gibi durumlarda yeryüzünde huzursuzluk, dalgalanmalar, öldürme ve tehdit olayları, can ve mal güvenliğinin ortadan kaldırılması söz konusudur. İnsanlar doğru (dürüst) bir hayat yaşamaktan uzaktırlar. Elde edilen ürünler, ziraat, dinî ve dünyevî menfaatlerin sarsılması gibi olaylar. İşte bunlar ikiyüzlü diye isimlendirdiğimiz münâfıkların ortaya çıkardığı düzensizliklerdir, anarşidir ve huzursuzluktur. Çünkü bunlar kâfirlerden yana tavır ortaya koyarlar. Müslümanlara âit: sırları kâfirlere aktararak onları Müslümanlar aleyhinde kışkırtırlar, Müslümanların üzerlerine saldırtırlar. İşte böyle bir durum Müslümanlar arasında kargaşaya ve huzursuzluğa kapı açar. Aralarında güven diye bir şey kalmaz. “Biz ancak ıslah edicileriz, derler.” Yani mü'minler ile kâfirlerin arasım müdara yoluyla bulanlarız, düzeltenleriz. Yani asıl ve gerçekten mü'min denilecek kimseler varsa o da bizleriz. Bu vasıf, samimi olarak ancak bizim için geçerlidir. Şu veya bu manada bizi lekeleyici ve şaibe altına sokacak bir durum bizde asla yoktur. Burada böyle bir mânanın yer alması, (.......) kelimesinden dolayıdır. Çünkü bu kelime bir hükmü bir şey üzerinde var kabul etmeyi ifade eder ya da bir şeyin bir hükümde karar kılmasını sağlar. Meselâ: “Giden sadece Zeyd'dir, başkası değil.” , gibi. Veyahut, “Ancak Zeyd yazar, başkası değil,” gibi. (.......) daki (.......) kelimesi “mâ-i kâffe” dir yani amel etmeyen ve amelden men olunan bir (.......)dır. |
﴾ 11 ﴿