15Aslında Allah onlarla alay eder de, azgınlıklarında onlara süre tanır, bundan ötürü onlar bir zaman sersemce ve başıboş olarak dolaşırlar. “Aslında Allah onlarla alay eder.” demek, münâfıkların mü'minlerle alay etmeleri yüzünden Allah onları cezâlandım. Dikkat edilirse istihza ya da alayda bulunmanın cezâsının karşılığını yine alay etmek olarak gösteriyor yani aynıyla karşılık veriyor. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Bir kötülüğün cezâsı yine ona denk bir kötülüktür.” Şura, 40. Yine başka bir âyette de şöyle buyurmaktadır: “Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın.” Bakara, 194. Eğer dikkat edilirse ilk âyette, kötülüğün cezâsı yine kötülük olarak ve ikinci âyette de saldırının karşılığı yine misliyle saldırı olarak değerlendirilmiştir. Gerçi her ne kadar cezânın karşılığı kötülük ve saldın olmasa da böyle ifade olunmuştur. Kaldı ki; yüce Allah için alay etmek, işin gerçeği ve hakikati bakımından câiz değildir. Zira bu abesle uğraşmaktır ki, Allah bundan yücedir ve münezzehtir. İmâm Zeccâc diyor ki: İşin doğru olan yönü de budur. Ayrıca, (.......) âyeti istinaf (giriş yani başlı başına bağımsız bir cümledir). Başında da herhangi bir atıf (yani bağ edatı) da yoktur. Bu gayet önemli bir şekilde Allah'ın azametini ve büyüklüğünü göstererek, yüce Allah'ın alay etmesinin öyle onlarınkine benzemediğini gösteriyor. Âyet bu mananın yanında bir de şunu göstermektedir. Şüphesiz o münâfıklarla alay edecek olan yüce Allah, onların yaptıklarının çok çok üzerinde bir cezâ ile cezâlarıdıracaktır. Yoksa onların alay ve eğlenmelerine karşılık yine bir alay ve eğlenmeyle geçiştirecek değildir. Çünkü Allah onlara öyle bir ağır cezâ, bir zillet ve aşağılık cezâ verecek ki, mahiyetini ancak kendisi bilir. Mademki yüce Allah'ın cezâlarıdırması Ve imtihanı an be an münâfıkların başlarına inecektir, işte bu bakımdan, (.......): “Allah onlarla alayedendir.” Yani, (.......) âyetiyle bir mutabıktık olsun istemedi. (.......) Onlara süre verir, mühlet tanır.” (.......) Zeccâc'a göre “Küfürlerinde azgınlık ve taşkınlıklarında onlara fırsat verir.” (.......) burada hâldir. Yani “....şaşkın bir hâlde mütereddit bir vaziyette,” manasındadır. Bu âyet aslâhı (en doğru ve iyiyi) yaratma noktasındaki görüşleri hususunda Mu'tezile mezhebinin aleyhine delildir, hüccettir. |
﴾ 15 ﴿