32

“Melekler de: Rabbimiz! Seni tesbih ederek eksikliklerden tenzih ederiz, Senin bize öğrettiklerinin dışında bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi en iyi bilen ve her şeyi bir hikmet gereği yaratan Alîm ve Hakîmsin Sen' dediler.”

Melekler de: Rabbimiz! Seni tesbih ederek eksikilklerden tenzih ederiz, dediler.” Sana herhangi bir şeyin gizli kalacağından seni tenzih eder, beri kılarız veya senin tedbirinde kusur edeceğine dair herhangi bir itirazda bulunmak suretiyle de böyle bir şeyden seni uzak tutarız. Tedbirsizlik sana değil, ancak bizim için vardır. Rabbimiz! Seni böyle bir durumdan beri tutarız.

“Sübhaneke” kelimesi mastariyet üzere mensûbtur.

Yani, (.......) demektir.

Senin bize öğrettiklerinin dışında bizim hiçbir bilgimiz yoktur.” Senin bize öğrettiklerin arasında eşyanın ve varlıkların isimlerine dair herhangi bir bilgi yoktur. Âyette yer alan, (.......) harfi, (.......) manasındadır. Burada geçen, “İlim” ise, “malum /bilinen” manasındadır.

Yani, “Senin bize öğrettiklerin dışında bizim bilgimiz dahilinde (malumumuz olan) bir başka bilgi yoktur.” demektir.

Şüphesiz, her şeyi en ince detayına kadar bilen -öğretilmeyen- ve her şeyi -hükmettiğinde ve takdir buyurduğunda- bir hikmet gereği yaratan Alîm ve Hakîmsin Sen.”

(.......) deki, (.......) harfi, (.......) nin ismidir. (.......) mübteda ve sonrası da haberidir. Cümle bütünüyle, (.......) nin haberidir. Veya, (.......) fasl zamîridir, (.......) birinci haber ve (.......) de ikinci haberdir.

32 ﴿