156Sabır gösteren kimseler öyle kullardırlar ki, kendilerine herhangi bir musibet (belâ) geldiğinde: “Biz Allah'a âit kullarız ve biz vakti gelince O'na döneceğiz.” derler. “Sabır gösteren kimseler öyle kullardırlar ki, kendilerine herhangi bir musibet — belâ geldiğinde: (........) derler.” Şimdi âyetteki kelimeler üzerinde duralım: (........) Mensûbdur ve, (........) kelimesinin sıfatıdır. Dolayısıyla bu, (........) kelimesi üzerinde vakfedilemez (okuma sırasında durulmaz). Aksine bu âyetin sonunda yani, (........) kelimesi üzerinde vakfolunür (durulur). Ancak, (........) ile cümleye (âyete) başlayan ve, (........) yi de haber kabul edenlere göre, (........) kelimesi üzerinde değil de, (........) kelimesi üzerinde vakfeder (durur). Fakat, doğru olan görüş ilk görüştür. Çünkü, (........) ve sonrası sabır olayım açıklamaktadır. Musibet ise, hoşlarıılmayan, kişiyi huzursuz ve rahatsız eden şey demektir. Kelime ism-i fâildir. Başına herhangi bir şiddet ve sıkıntı doğuran şey gelen manasınadır. Aynı zamanda, (........) kelimesi üzerinde durulmaz. Çünkü, (........) kelimesi, (........) edatının cevâbıdır. (........) da cevabıyla birlikte, (........) kelimesinin sılasıdır. (........) demekle mülkün Allah'a âit olduğunu ikrar ve kabul etmek, demektir. (........) ile de kendimizin bir gün gelip yok olacağımızı, faniliğimizi ikrar ve kabul demektir. |
﴾ 156 ﴿