180

Herhangi birinize ölüm yaklaştığında eğer geride bir varlık bırakacaksa anaya, babaya ve yakınlara maruf (uygun) bir şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı. Bu, Allah'ın emir ve yasakları karşısında titizlikle davranıp sakınanlar için bir borçtur.

Herhangi birinize ölüm yaklaştığuıda -kendisinde ölüm emareleri belirdiğinde- eğer geride bir varlık -çokça mal- bırakacaksa” , rivâyete göre Hazret-i Ali (radıyallahü anh) nin bir kölesi varmış, bunun da yedi yüz dirhem kadar bir varlığı bulunuyormuş. Bunları vasiyet etmek ister, fakat Hazret-i Ali (radıyallahü anh) buna mani olur. Bu defa kölesi ona:

Yüce Allah, “Eğer bir hayır bırakırsa...” buyuruyor, der. Hazret-i Ali (radıyallahü anh) de:

— Hayır, çok mal, demektir. Halbuki senin malın yoktur, diye karşılık verir.” İbn Hacer diyorki, Abdurrezzak ve İbn Ebû Şeybe tahricetmişler. Bk. Haşiyetu'l-Keşşaf, 1/223.

(........) kelimesinin faili (öznesi) bundan sonra gelen, (........) vd. olan cümledir. “....anaya, babaya ve yakutlara maruf - uygun bir şekilde vasiyette bulunmak size farz kılmdı.” İslâm'ın ilk zamanlarında vasiyet varislere yani mirasçı olanlara yapılırdı. Daha sonra bu âyet, “Şerhü'l-Menâr” adlı eserimizde de açıkladığımız gibi miras ile ilgili âyetin gelmesiyle neshedilrniş, hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.

Bir tefsire göre de bu âyet mensûh değildir, yani hükmü yürürlükten kaldırılmamıştır. Çünkü, âyet küfürleri sebebiyle mirasçı olmayanlar hakkında nâzil olmuştur. Zira bu dönem henüz İslâm'ın yeni geldiği bir dönemdir. Dolayısıyla adam Müslüman olmuş ama, henüz ana ve babası Müslüman olmamış veya yakınları Müslüman olmamışlardır. İslâmiyet ise bu manadaki yakınlıklarda mirasçı olmaya yer vermiyor ve hak tanımıyor. Ancak buna sadece aralarındaki akrabalıkları sebebiyle bir mendup hüküm olarak farz olmaksızın bu durumda olanlara vasiyetin yapılabileceğine bir izin mahiyetindedir.

İşte bu şekilde âyetin tefsirlanması durumunda, (........) kelimesiyle farz kılındı manası murat olunamaz. (........) demek, adaletle, demektir.

Yani fakir ve yoksul bir kenara bırakılarak zengin olana vasiyetin yapılmaması ve malın üçte birinden fazlasının vasiyetle başkalanna bırakılmaması demektir.

“Bu, Allah'ın emir ve yasakları karsısında titizlikle davranıp sakınanlar -şirkten uzak duranlar- için bir borçtur.” Buradaki, (........) kelimesi müekked mastardır olup (........) demektir.

180 ﴿