285Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene îman etti. Mü'minler de îman ettiler. Hepsi de Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine îman ettiler. Onlar: “Allah'ın peygamberleri arasında asla hiçbir ayırım yapmayız, işittik ve itâat ettik, Rabbimiz! Mağfiretini dileriz. Çünkü dönüş sanadır.” dediler. “Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indirilene îman elli. Mü'minler de îman eltiler.” Eğer, (.......) kelimesi, (.......) üzerine affedilirse, (.......) kelimesindeki tenvîn zamîri hem Resûlüllahne ve hem mü'minlere râcidir. Yani, “hepsi” demektir. “Hepsi de Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine îman eltiler.” Tecvid kuralı gereği, (.......) kelimesi üzerinde vakfedilir. Eğer bu, mübteda ise bunun üzerinde durulur ve (.......) kelimesi de ikinci mübteda olur. Bunun takdiri de şöyledir: “Onlardan hepsi de.” (.......) fiili de ikinci mübtedanın haberidir. Cümle ise birinci haberdir. zamîr de mü'minlere âit olur. (.......) fiilinde (.......) kelimesinin zamîri müfret olarak kabul edilmesi şu manaya dayanmaktadır: “Onlardan her biri îman etti.” Kırâat imâmlarından Hamza ve Ali, (.......) kelimesini Kur'ân'ı veya cins anlamında tüm kitapları kastederek (.......) olarak tilâvet etmişlerdir. “Onlar -derler ki-: (.......) kelimesi burada cemi' (çoğul) manasınadır. Bunun için, (.......) kelimesi başına gelmiştir. Çünkü; (.......) kelimesi ancak çokluk manası ifade eden isimlerin başına gelir. Meselâ; (.......) yani “Mal varlığı toplum arasındadır. “, denir de fakat, “Mal Zeyd arasındadır. “denmez. “İşittik -sözüne icabet ettik- ve -emrine- itâat ellik. Rabbimiz! Mağfiretini dileriz -bizi bağışla-. Çünkü dönüş sanadır dediler.” (.......) kavli muzmer (gizli) bir fiil ile mensûbdur. (.......) kavlinde, öldükten sonra dirilme ve hesap gününü ikrar etme manası vardır. Aynı zamanda âyet, îman noktasından kimi istisnalara girmeyi de çürütüyor, bunun bâtıl olduğunu gösterdiği gibi aynı zamanda büyük günah işleyen kimsenin de mü'min olduğuna delâlet ediyor. |
﴾ 285 ﴿