3(Ey Peygamber!) O, sana Kitab'ı, kendisinden önce gönderilen kitapları doğrulayan ve gerçekleri de açıklayan hak bir kitap olarak indirdi. Tevrât'ı ve İncîl'i de O indirmiştir. “(Ey Peygamber!) O, sana Kitab'ı, kendisinden önce gönderilen kitapları doğrulayan ve gerçekleri de açıklayan hak bir kitap olarak indirdi.” Burada, (.......) fiili, (.......) takdirindedir. Kitap'tan gaye da Kur'ân'dır. (.......) ise hâldir. Yani, “Onu sabit ve kesin hak bir Kitap (Kur'ân) olarak indirdi.” demektir. (.......) ise kendinden önce manasınadır. “Tevrât'ı ve İncîl'i de O indirmiştir.” Tevrât ve İncîl isimleri yabancı olan yani Arapça olmayan iki isimdir. Tevrât ismi, (.......) kelimesinden, İncîl ismi de (.......) isminden türemiştir. Ancak bu zoraki bir tefsirlamadır. Bu kelimelerin kalıpları da şöyledir. Tevrât, (.......) kalıo bmda, İncîl de, (.......) kalıbında gelmiştir. Ancak bu isimlerin Arapçalaşmalarından sonra böyle olmaları doğru ve sahih kabul edilebilir. Bir de bu âyette Kitab’ın, (yani Kur'ân’ın) indirilmesiyle Tevrât ve İncîl'in indirilmelerinde yer alan kelimeler farklı kalıplarda kullanılmıştır. Meselâ; Kitap için, (.......) ifadesi zikredildiği hâlde, Tevrât ve İncîl için, (.......)ifadesi zikredilmiştir. Çünkü; Kur'ân tek bir defada toplu hâlde indirilmemiştir. Kur'ân 23 yıllık bir zaman dilimi içerisinde nâzil olmuştur. Bunun için, (.......) fiili kullanılmıştır. Halbuki Tevrât ile İncîl bir defada ve toplu hâlde nâzil olmuşlardır. Bu sebepten dolayı, onlar için, (.......) fiili kullanılmıştır. |
﴾ 3 ﴿