139

Gevşeklik göstermeyin ve üzüntüye kapılmayın. Eğer gerçekten îman etmişseniz, en üstün sizsiniz.

Gevşeklik göstermeyin.” Başırııza gelen hezimet sebebiyle, bozguna uğramanız yüzünden cihat görevinden gevşeyip geri kalmayın, cihadı hep sürdürün.

ve üzüntüye kapılmayın.” Ele geçiremediğiniz ganimetler ya da sizden ölenler ve yaralarıanlar için üzülmeyin. Uhûd Savaşırıda Müslümanların başlarına gelenlerden dolayı Allah tarafmdan hem Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ı ve hem ashâbını teselli babmda bir hükümdür ve onların gönüllerini güçlendiren bir ayettir.

En üstün sizsiniz.” Sizin durumunuz onlardan çok daha üstündür ve siz galipsiniz. Çünkü onların Uhûd Savaşırıda size verdirdikleri kayıpların çok çok üstünde siz Bedir gününde onlara tattırdınız, sizin yaşadıklarınızın en ağırını onlar Bedir gününde ölü ve esirleriyle, bozguna uğramakla yaşadılar. Ya da sonuç bakımından hem yardım ve hem zafer açısından siz onlardan en üstünsünüz. Bu, Müslümanların üstünlük ve galip gelme bakımından kendilerine verilen bir müjdedir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur:

“Şüphesiz bizim ordumuz mutlaka onlara üstün gelecektir.” Saffât, 173.

Kaldı ki; siz durum ve konum bakımından da onlardan en üstünsünüz. Çünkü; sizin savaşmanız Allah içindir, Allah'ın Kelimesini, şerî'atını yüceltmek içindir. Halbuki onlar şeytan adına ve küfrü yüceltmek için çarpışıyorlar. Ya da sizin ölüleriniz cennette, Halbuki onların ölüleri ise cehennemdedirler.

Eğer gerçekten îman etmişseniz..” Bu nehye (.......) kavline mütealliktir.

Yani; eğer sağlam ve sıhhatli bir inanca sahipseniz “gevşeklik göstermeyin.” Çünkü; imanın sıhhatli oluşu kalbin kuvvetlenmesini gerektirir, Allah'ın vadine güvenmeyi sağlar, düşmana önem vermemeyi, onu basit görmeyi öğretir. Ya da (.......) kavli, (.......) kavline mütealliktir.

Yani “Eğer siz Allah'ın size vadettiği şeyi ve size vermiş olduğu galip gelme müjdesini doğruluyorsanız... “demektir.

139 ﴿