**************145Hiçbir nefis yoktur ki, ölümü Allah'ın iznine bağlı olmasın. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmış (takdir edilmiştir). Her kim dünya nimetlerini isterse, ona ondan veririz, kim de yaptıklarıyla âhiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz (dinlerinde sebat ile) şükredenleri mükâfatlarıdıracağız. “Hiçbir canlı yoktur ki; ölümü Allah'ın iznine bağlı iznine bağlı olmasın.” Yani; hepsi Allah'ın bilgisi ve ilmi dahilindedir. Veya Allah'ın, o kimsenin ölümü hususunda ölüm meleğine izin vermesine bağlıdır. Burada mana şöyle olmaktadır: “Allah'ın dilemesi ve izni olmaksızın bir canlının ölümü imkânsızdır.” İşte âyetin bu kısmında cihada teşvik ve düşman ile karşılaşmaya da cesaretlendirme bulunmaktadır. Dolayısıyla bundan sakınıp kaçınmanın herhangi bir yarar sağlamayacağını da bildirmektedir. Çünkü; hiçbir kimse eceli gelmeden, süresi bitmeden ölmeyecektir. Hatta en tehlikeli olayların içerisine dalsa ve insanların oraya girenin kurtuluşu olamaz dedikleri yerlerde bile eğer ecel bitmemişse ölüm gelip onu yakalanaz. Bombardıman misali her taraftan silâh ve mermilerle, öldürücü silâhlarla devam eden savaşların ortasında kalsa da eceli gelmemişse ölüm gelip onu yakalanaz. “Ölüm belirli bir süreye göre yazılmış (takdir edilmiştir). “ Yani; ölüm vakti belirlenen bir şey olup ne bir an öne alınır ve ne de bir an geri atılır. Kısaltılıp uzatılmaz. Süresinde gerçekleşir. (.......) kelimesi müekked mastardır. Çünkü mana: “Ölüm, süresi tayin edilmiş bir yazı olarak kesinleşmiş bir yazıdır. “demektir. “Kim de yaptıklarıyla âhiret sevabını -Allah'ın kelimesinin yücelmesini ve âhiretteki derecesinin üstün olmasını- isterse ona da ondan veririz. Biz dinlerinde sebat ile şükredenleri mükâfatlarıdıracağız.” Allah'ın dininde sebat ederek Allah'a şükreden ve cihat yapmaktan hiçbir şeyin kendilerini alıkoymadığı ve meşgul etmediği kimseleri de hiç kimsenin hayal etmediği mükâfatlarla ödüllendireceğiz. |
﴾ 145 ﴿