155(Uhûd'da) iki ordunun (mü’minlerle müşriklerin) karşı karşıya geldikleri gün, içinizden sizi bırakıp kaçanları, işledikleri birtakım yanlışlar yüzünden, şeytan yoldan çıkarmak istemişti. Yine de Allah onları bağışlamıştı. Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok şefkatlidir. “(Uhûd'da) iki ordunun, mü'minlerle müşriklerin karşı karşıya geldikleri gün, içinizden sizi bırakıp kaçanları,” Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in imanlı ordusu ile Ebû Süfyan’ın müşrik ordusu savaşmak için karşı karşıya geldikleri gün, geri dönenleri “İşledikleri bir lakım yanlışlar yüzünden, şeytan yoldan çıkarmak istemişti.” Şeytan kendilerini yanlışa çağırmış ve onları bu yanlış yola sürüklemişti. Çünkü; merkez noktayı terk etmemeleri emrini almışlardı. Buna rağmen terk ettiler. Resûlüllahın orada durup sebat etmeleri emrine rağmen oradan aynlmışlardı. Burada “Şeytan onları yoldan çıkarmak istemişti. “diye meselenin şeytana izafe edilmesi bir lütuf ve bir gerçeği vurgulamak içindir. Ayrıca konuyu, “onların işledikleri” ile irtibatlarıdırması da bir öğüt ve yola getirmedir, tediptir. Uhûd Savaşırıda Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)in ashâbından sadece on üç kişisi hariç diğerleri savaş alanından aynlıp uzaklaşmışlardı. Bu zatlar da; Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ali, Hazret-i Talha, Abdurrahmân b. Avf, Sa'd b. Ebû Vakkas idiler. Diğerleri de Ensardan idiler. “Yine de Allah onları bağışlamıştı.” Onların hatalarını geçti, görmezden geldi. “Şüphesiz Allah -günahları- çok bağışlayandır, çok şefkatlidir.” |
﴾ 155 ﴿