32Allah'ın sizi, birbirinizden üstün kıldığı şeyleri (başkasında olup da sizde olmayanı) hasretle arzu etmeyin. Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kâdirıların da kazandıklarından nasipleri var. Allah'tan lütfunu isteyin; şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir. “Allah'ın sizi, birbirinizden üstün kddığı şeyleri (başkasında olup da sizde olmayanı) hasretle arzu etmeyin.” Çünkü bu manadaki bir üstünlük bizzat Allah tarafından olan bir taksim ve bölüştürmedir. Allah'ın hikmeti gereği, tedbiri icabı ve kullarının durumların bilmesi sebebiyle bu, böyledir. Aynı zamanda kiminin nzkını bol, kimininkini de dar kılmasının gereği olarak böyle olmuştur. Dolayısıyla herkesin kendisi için olan taksimata, bölüşüme nza göstermesi, karşı çıkmaması gerekir. Kardeşi kendisinden nasip bakımın dan üstündür diye onu kıskanmamalı, haset etmemeli ve ona göz dikmemelidir. Haset: Var olan her çeşit değerlerin kendisine âit olmasını ve başkasının (arkadaşırıın) elinde var olanın ise yok olmasını istemektir. Bir de gıpta vardır ki, buna imrenmek de denir. Kendisi için istediği bir şeyi başkası için de arzulamak, istemektir. Gıbtaya izin varken, bir öncekine yani hasede izin yoktur ve o yasaklarınıştır. Bir de erkekler: “Bizler nasıl ki miras bakımından kadınların aldıklarının iki katım alıyorsak, ecir ve mükâfat bakımından da Allah katında kâdirıların aldıklarının iki katım dileriz.” deyince, kâdirılar da: “Öyleyse bizim de günahlarınıız, işlediğimiz hataların vebali erkeklerinkisinin yarısı kadar düşük olsun isteriz.” dediler. İşte bunun üzerine Rabbim bu âyeti indirdi: “Erkeklerin de kazandıklarından nasipleri var, kâdirıların da kazandıklarından nasipleri var.” Yani; bu durum miras bölüşümü gibi değildir. : “Allah'tan lülfunu isteyin;” Çünkü Allah'ın hazineleri bitip tükenmez. Dolayısıyla insanların ellerindeki üstünlüklere göz dikmeyin. “Şüphesiz Allah her şeyi bilmektedir.” insanlar arasındaki mal ve mevki bakımından olan üstünlükler yüce Allah'ın ilmine ve bilgisine dayanmaktadır ve bu, kişiye, onun uygun görmesi sebebiyle verilmektedir. Süfyan b. Uyeyne (107-198/725-813) şöyle demiştir: “Allah, bir şeyi isteyin, diye emretmişse, mutlaka onu vermiştir (verir).” Nitekim bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Her kim Allah'ın fazlından ve lütfundan istemezse, Allah ona gazapta bulunur (kızar).” Ve yine hadiste şu ifadeler yer almaktadır: “Allah kuluna âit hayrın (iyiliğin) çoğunu tutar, ona hemen vermez ve şöyle buyurur: “Bak. İbn Mâce; 3827. Kırâat imâmlarından İbn Kesîr ve Ali, (.......) kelimesini, (.......) olarak okumuşlardır. |
﴾ 32 ﴿