125İşlerinde doğru olarak kendini Allah'a veren ve İbrâhîm'in, Allah'ı bir tanıyan dinine tâbi olan kimseden dince daha güzel kim vardır? Allah İbrâhîm'i dost edinmiştir. (.......) İşlerinde doğru olarak kendini Allah'a veren -kendini samimi olarak ve ihlas ile Allah'a adayan, nefsini sadece Rabbine teslim eden, Allah'tan başka bir Rab ve Ma'bût tanımayan- ...dince daha güzel kim vardır?” (.......) kavli, her tür iyiliği yapan ve yapmayı gaye edinen demektir. “Ve İbrâhîm'in, Allah'ı bir tanıyan dinine tâbi olan kimseden....” Burada geçen, (.......) kavli, bâtıl din, inanç ve sistemlerden hak din olan İslam'a yönelen demektir. Bu kelime burada aynı zamanda, (.......) veya (.......) kelimelerinden hâldir. “Allah İbrâhîm'i dost edinmiştir.” Esasen burada geçen, (.......) kelimesi (.......) demektir. Bu da dostluk ve arkadaşliği candan olan, içten olan demektir. Çünkü bu kimse herhangi bir anda dostunun boşluğunu dolduran, eksiğini gideren demektir. Evin içerisinde bile sana yardımcı olan, gedikleri ve eksiklikleri kapatan, kusur ları görmeyen kimsedir. Ya da kedisinin eksikliklerini, gediklerini önlediği gibi senin de eksik ve gediğini kapatan manasınadır. Hullet: Öylene seçkin ve arı-duru bir sevgidir ki bu, sırların gizli tutulmasına kadar varan, her bakımdan gizli kalması istenen hususlarda dostunun her şeyini saklamak anlamında sırdaş olmak demektir. Ancak mahabbet bunun da ötesinde çok daha özel manada bir sevgi demek olup, ta kalbin içinden gelen apayn bir sevgi demektir. Âyetin son kısmında yer alan bu cümle, bir itiraz (parantez) cüm leşidir. İraptan mahalli de yoktur. Bu, âdeta şâirin (.......) kavline benzer. Bunun yaran ise, Hazret-i İbrâhîm'in dinine ve yoluna uymanın farz olduğu gerçeğini te'kit içindir. Çünkü Allah'a yakın dost olan ve o dereceye ulaşan bir kimse, elbette yolunda gidilmeye ve kendisine uyulmaya, di nine tabi olunmaya çok daha layıktır. Şayet bu cümle yani âyetin bu son kısmı kendisinden önce geçen cümleler üzerine atfedilmiş olsaydı, bunun bir manası kalmazdı, bir anlam ifade etmezdi. Nitekim bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Allah İbrâhîm (aleyhisselâm) ı yemek yedirmesi, selâmı yaygınlaştırması, herkes geceleyin uyurken onun uyanık kalıp namaz kılması sebebiyle kendine Halîl (dost) edindi.” Bak, Beyhaki; Şuab, 9616. Yine anlatıldığına göre yüce Allah kendisine: “Ben seni kendime dost edindim. Çünkü sen hep vermeyi sever ve sana verilmesini istemezsin.” diye vahyetmiştir. Bir başka rivâyete göre de: “Çünkü sen insanlara verirsin fakat onlardan istemezsin.” diye buyurmuştur. |
﴾ 125 ﴿