8Ey îman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şâhitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmaktan alıkoymasın. Adaletli olun! Bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) dır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıkla rınızı hakkıyla bilmektedir. “Ey îman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şâhitlik eden kimseler olun.” “Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adil davranmaktan ahkoymasın. Adaletli olun!” Âyetteki, (.......) fiili, (.......) cer edatıyla müteaddi/geçişli fiil haline gelmiştir. Çünkü istila (üste çıkma, üzerinde bulunma) harfi, (.......) cer edatıdır. Çünkü, (.......) fiili, (.......) cer edatı sayesinde geçişlilik yani müteaddi olma manasını kazanmıştır. Sanki burada şöyle denilmektedir: “Bir topluma karşı olan kin ve öfkeniz, sizi onlar hakkında adaletsiz bir davranışın içine sokmasın, götürmesin.” “Adaletli olun. Bu Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) dır.” Adil davranmak takvaya, Allah'ın emir ve yasakları doğrultusunda hareket etmeye en yakın bir davranıştır. Yüce Allah öncelikle onları/insanları, kin, öfke ve nefretleri sebebiyle adaletsiz davranmaktan menediyor. Bundan sonra ise yeni bir girişle açıkça kendilerine adaletli olmalarını ve böyle davranmalarını emrediyor. Bunu bir tekit ve bir kesin hüküm olarak mutlak manada uygularınası gereken önemli bir görev olduğunun üzerinde durup, şiddetle emrediyor. Bundan sonra yeniden bir cümle geliyor. Bu cümlede de kendilerine, nasıl adaletle emretmeleri gerektiği yönünü anlatıyor. Bu cümle ise, “Bu Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) dır.” ifadesidir. Eğer kafir ve inkârcılara karşı da olsa adil davranmak bu kadar önemli ve oldukça ağır uyarıları içeriyorsa, acaba Allah'ın velileri, dosh ları olan mü’minlere karşı adil davranmanın mutlak manada gerektiğine, vacipliğine/farziyetine ne denmeli ki?! “Allaha isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir.” Âyetin bu kısmında hem vaad yani söz verme manası, hem de vaid yani tehdit/uyan anlamı yatınaktadır. İşte bunun içindir ki şimdi tefsirini okuyacağımız âyet, vaad ile yani söz vermeyle alâkalı bir ayettir. Rabbimiz bu âyetinde şöyle buyurmaktadır: |
﴾ 8 ﴿