| 9Eğer peygamberi, Biz bir melek kılsaydık, muhakkak onu bir insan suretine sokar ve onları düştükleri şüpheye yine de düşürmüş olurduk. “Eğer peygamberi bir melek kılsaydık,” Yani onların istekleri doğrultusunda eğer Biz, peygamberi bir melek kılsaydık ya da bir meleği peygamber olarak kendilerine gönderseydik. “Muhakkak onu bir insan şeklinde gönderirdik” Çünkü Mekke müşrikleri kimi zaman, Muhammed'e, onun peygamberliğini doğrulayan bir melek beraberinde gönderilseydi ya! Dedikleri gibi kimi zaman da, Bu Muhammed de tıpkı sizin gibi bir beşer, bir insandır diyorlardı. Eğer Rabbimiz dileseydi, kesinlikle meleklerini gönderirdi. Dolayısıyla ayete dönersek: “Göndereceğimiz o meleği de kesinlikle bir suretinde gönderirdik.” Nitekim kimi vakitler Cebrâîl (aleyhisselâm), Hazret-i Peygamber'e vahiy getirirken veya gelirken genel olarak sahabeden Dihye'nin suretinde gelirdi. Çünkü Sahâbe melekleri asli şeklinde ya da hüviyetinde görmeye dayanamaz, güç yetiremezlerdi. “Ve onları düştükleri şüpheye yine düşürmüş olurduk.” - Yani onları öyle bir duruma getirirdik ki, yine de işin içinden çıkamazlardı. Ey Resûlüm Muhammed! Eğer meleğin de yolu tıpkı senin yolun gibi olacak idiyse, dolayısıyla onun işini, durum ve konumunu onlar için işin içinden çıkılmaz bir hale getirirdik. Çünkü bu kimseler meleği insan suretinde gördükleri zaman, “Bu da bir insandır, bir melek değildir.” diyeceklerdir. | 
﴾ 9 ﴿