20Ancak şeytan, her ikisini de çekemeyerek o güne kadar ikisinin farkında olmadığı avret yerlerinin çıplakliğinı kendilerine göstermek için onlara alçak bir sesle fısıldayıp vesvese verdi ve: “Rabbinizin bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı” dedi. Vesvese: Bir kimsenin yavaş bir şekilde ve etrafa duyulmayacak tarzda konuşması,demektir. Kısaca kişinin sözlerini yavaş yavaş ve sakin bir şekilde tekrar etmesi halidir. Bu bakımdan vavm fethasıyla müvesves adam, denmez. Ancak vav harfinin kesresiyle olmak üzere müvesvis adam,denir. Yalnız kendi adına vesvese yapılan için, (.......) denir, başkasına bu manada telkinde bulunan kimseye de, “Vesvese yapılan, vesveseye maruz bırakıları” demektir. Yani kendisine fısıldama yoluyla vesvesede bulunulan adam, anlamındadır. Diğer taraftan, (.......) demek, vesveseyi o kimse adına, onun için işledi, vesvesede bulunuldu, denilir. (.......) ise, başkasına vesvese de bulundu, demektir.” .... o güne kadar her ikisinin farkında olmadığı avret yerlerinin çıplakliğinı kendilerine göstermek için,” Her ikisine de avret yerlerinin açık hâlini göstermek için,... İşte âyetin bu kısmından anlıyoruz ki, kişinin avret yerlerini açması gerçekten oldukça büyük bir günah ve ayıptır. Çünkü delil bu ayettir. Kaldı ki, çıplaklık veya avret yerlerini açmak insanın ne doğasına ve ne de aklına uygundur. İnsan aklı ve karakteri böyle adi bir şeyi yadırgar. Eğer, (.......) kelimesindeki (.......) harfine ne diyeceksin? Neden , bu harf “Hemze” harfine dönüştürülmedi? Nitekim “Vâsıl” kelimesinin İsm-i tasğiri-küçültme sıfatı, (.......) olarak gelmiştir, Halbuki bu kelimenin aslı, (.......)dır. Burada iki vav harfinin bir arada hoşnutsuzluk doğuracağı gerekçesiyle ve böyle bir durum oluşmasın için, ilk vav harfi Hemze harfine dönüştürülmüştür.” Şimdi sen buna ne diyeceksin, çünkü (.......) kelimesinde böyle yapılmamıştır, neden diye soracak olursan, buna cevabım şöyle olur: Aslında, buradaki ikinci vav harfi med harfidir. Tıpkı, (.......) kelimesinin elif harfi gibi. Nasıl ki hemze harfinin hazfı, (.......) kelimesinde gerekli görülmemişse, aynı şekilde, (.......) kelimesinde de bu açıdan gerekli görülmemiştir. Bunun da sebebi, eğer bir kelimede iki vav harfi de harekeli olursa, bunda görülecek ağırlık, kendisinde İki vav harfi bulunup da, bunlardan biri sakin olana göre çok daha fazladır İkincisinde dilde fazlaca bir zorluk oluşturmamasına karşılık birincisinde daha fazla bir zorlanma görülecektir. Aslında işin bu yönü de zaten zaruret gereği anlaşılacaktır. Dolayısıyla nerede dilde bir ağırlık oluşturuyorsa, orada vav harfi hemzeye dönüştürülür. Böyle bir zorunluluğun olmadığı yerde de buna gidilmez. Fakat Abdullah b. Mesut, vav harfini hemzeye kalb ederek, (.......) olarak okunmuştur. Ancak Nahhas böyle bir kırâati: tesbit etmemiştir. “Rabbinizin bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı dedi.” İyilikleri ve kötülükleri bilebilen ve gıda alma gereğini duymayan iki melek olmanızı istemediğinden veya ölümsüz olanlardan olup her ikinizin de cennet içinde ebedî olarak kalmanızı dilemediğinden,diyerek onları tuzağa düşürdü. Bir de Âyetteki, “İki melek” kelimesi, (.......).” İki melik” olarak da okunmuştur. Gerekçe olarak da şu âyet gösterilmiştir: “Ey Âdem! Sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi? dedi.” (Tâ Hâ,120) |
﴾ 20 ﴿