73Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Dedi ki :” Ey Kavmim! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka ilahınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir. O da size bir mu'cize olarak Allah'ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin (içsin). Ona kötülük etmeyin; sonra sizi acıklı bir azap yakalar. Semûd kavmine de kardeşleri Sâlih'i gönderdik. Burada, (.......) ifadesi, (.......) olarak da kırâat olunmuştur. Bu şekilde ki kırâat ya da okuyuş A'meş ile Hasen-ı Basrî'ye âittir. Semûd kelimesinin (.......) şeklinde tenvinli olarak okunmasının gerekçesi, bunun “kabile” manasına tefsirlanması açısındandır. Ya da bunun kökü dikkate alındığından olmuştur. Çünkü Semûd ismi onların büyük babalarının adıdır. Dolayısıyla kabileye tevili açısından gayn Munsarıf hale getirilmiştir yani cer ve tenvîn kabul etmeyen bir kelime olarak kabul edilmiştir. Diğer bir tefsire göre de, (.......) adının verilmesi, bölgenin suyunun az olması sebebiyledir. Çünkü “Semûd” kelimesi, (.......) kökünden alınmadır ki bu da, “az su” demektir. Semûd kavminin meskenleri, kayalıkların yontulmasından oluşuyordu. Çünkü bunlar Hicaz ile Şam-Suriye arasında Hicr denilen bölge içinde yaşıyorlardı. Burası Medine'nin kuzeyinde Tebuk yakmlarında olan bir yerdir. Dedi ki :” Ey Kavmim! Allah'a kulluk edin. O'ndan başka ilahınız yoktur. Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir.” Benim peygamberliğimin doğruluğuna tanıklık edecek çok bir âyet ve mu'cize gelmiştir. İşte işin bu noktasında sanki Hazret-i Sâlih'e şöyle bir soru yöneltilmiş gibi: “Peki nedir bu açık mu'cize?” Hazret-i Sâlih dedi ki: O da size bir mu'cize olarak Allah'ın şu devesidir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin (içsin). Burada, “İşte Allah'ın şu devesi” tabiri içindeki “şu” işaret ismi izafet ve tazim anlamında bir tahsistir. Çünkü o deve herhangi bir başka devenin doğurması sonucu olarak değil, bizzat yüce Allah'ın onu bir mu'cize olarak yaratması sebebiyledir. Yani “İşte bizzat Allah tarafından anasız-babasız yaratıları şu deve, başkası değil şu deve” diyerek işin azametini ve önemini belirtiyor. Âyetteki, (.......) ifadesi de, “dişi deve” den hâldir. Bunun amili de, (.......) işaret isminde var olan işaret manasıdır. âdeta şöyle denilir gibidir: “Ben size bir mu'cize olarak şu dişi deveyi işaret edip gösteriyorum.” Yine burada, (.......) kendilerine bir âyet-mu'cize gönderilen kesimin hangileri olduğunu açıklamak içindir. Bunlar da, Semûd toplumudurlar ki, bizzat o deveyi baş gözleriyle gören kimselerdir. Onu bırakın, Allah'ın arzında yesin (içsin), ayetiyle işaret olunan arz, zaten Allah'ın arzıdır ve deve de Allah'ın devesidir. Öyleyse bırakın onu da o hayvancağız Rabbinin arzında Rabbinin yetiştirip büyüttüğü bitkilerinden yesin. Çünkü onun size bir sıkıntı ve zaran da yoktur, üzerinizde bir yük değildir. Ona kötülük etmeyin; sonra sizi elem verici bir azap yakalar. Allah'ın bu âyetine ve mu'cizesine saygılı davranarak sakın ha onu dövmeyin, taşlayıp uzaklaştırmayın, ürkütmeyin, yaralayıp boğazlamaya da kalkışmayın. Saygılı olun. Sizi elem verici bir azap yakalar. Buradaki, “sizi yakalar” cümlesi, yasağın cevâbıdır. |
﴾ 73 ﴿