77

Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: “Ey Sâlih! Eğer sen gerçekten peyamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azâbı getir” dediler.

Âyette deveyi kesip öldürmeleri eylemi o toplumun tamamına teşmil edildi. Halbuki deveyi öldüren tek kişidir. O da, Kudar veya Kuzar b. Salif adındaki kişidir. Ancak devenin öldürülmesini hepsi istediklerinden ve bu öldürme işinden hepsinin memnun kalmalarından ötürü sanki hepsi de öldürme işine fiilen kâtilmış gibi zikredilmiş oldu. Deveyi öldüren Kudâr adındaki şahıs, kısa boylu, kızıl tenli, mavi gözlü idi. Nitekim Rablığmı ilân eden Fir'avun da böyle biri idi. Nitekim Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Ey Alî, önceki geçen topluların en acımasız ve kalbi kararmış kişisi, gözü dönmüş olanı Hazret-i Sâlih'e mu'cize olarak verilen deveyi acımasız bir şekilde öldürendir. En sonuncuları da, seni öldürecek olandır.” Bak. Ebû Nuaym, Hilye:4/307 ve Mecmauzzevaid:7/14,299.

“Bu şekilde Rableri'nin emirlerini hiçe sayıp tanımadıklarını sergilediler.” Sâlih'ten yüz çevirdiler, büyüklenerek Rablerini ve emrini tanımadıklarını gösterdiler. Rableri onlara, Hazret-i Sâlih peygamberin dilinden emir buyurduğu şey ile, şu ifadeyle emretti: “Dokunmayın ona, bırakın onu, istediği gibi Allah'ın arzında otlayıp yesin” (A'raf,73) emrine karşı gelerek azıttılar veya Rablerinden ötürü ki bu Rabbinin dininden ötürü karşı gelip tanımadılar manasınadır. “Hemen bunun peşinden de alaylı bir tarzda: “Eğer sen gerçekten peyamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azâbı bize getir” dediler.

77 ﴿