81(Resûlüllahne karşı çıkmak için savaştan) geri kalan münâfıklar, evlerinde oturmakla sevinip sunardılar. Mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi hoş karşılamadılar ve (adamlarına): “Yazm bu sıcak mevsiminde cihada çıkmayın” dediler. (Ey Peygamber! Onlara) de ki: “Cehennem ateşi, (sizin kaçmakta olduğunuz bu sıcaktan) daha sıcak ve daha şiddetlidir! Keşke bunu kavramış olsalardı! “Resûlüllahne karşı çıkmak için savaştan geri kalan (münâfıklar,) evlerinde oturmakla sevinip sunardılar.” Burada kendilerinden söz edilen kimseler, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimizden savaşa kâtilmamak için izin isteyen ve Resûlüllahın de kendilerine izin verdiği münâfıklardır. Resûlüllah Tebük seferine çıkarken onları böylece Medine'de, geride bırakmıştı. Yahut onlar, tembelliklerinin, nifaklarının ve şeytanın kendilerini cihada gitmekten alıkoyup geride bıraktığı kimselerdir. (.......) Savaşa kâtilmayarak oturup kalmakla... demektir. (.......) Mealde de belirtildiği gibi, “Resûlüllahne karşı çıkmakla, ona aykın davranmakla, onun emrine ve isteğine rağmen” gibi manalara gelir. Bu ifade, mefulün lehtir ya da hâldir. Yani: “Ona muhalefet için oturup kaldılar” veya “ona muhalefet olarak, karşı çıkarak” demektir. “Mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi hoş karşılamadılar.” Yani mü’minlerin Allah yolunda, dini uğrunda mallarını ve canlarını ortaya koyup feda ettikleri gibi yapmadılar. Nasıl hoş karşılayabilirler ki? Çünkü onlarda mü'minlerde var olan îman ve kesin teslimiyetten, buna yöneltecek itici sebeplerden eser yoktur. Bundan dolayı da karşı çıkmaktadırlar. “Ve (adamlarına): yazm bu sıcak mevsiminde cihada çıkmayın'dediler.” Onlar, bu sözleri birbirlerine söyleyip durdular veya, mü’minleri savaştan caydırmak için, bunu onlara söylemdiler. “(Ey Peygamber! Onlara) de ki: Cehennem ateşi, sizin kaçmakta olduğunuz bu sıcaktan daha sıcak ve daha şiddetlidir! Keşke bunu kavramış olsalardı!” Bu, onların câhil olduklarını, bilgisizliklerini ortaya koymaktadır. Çünkü bir anlık sıkıntıya katlanmaktan güya kendisini korumaya aldığı hâlde, böyle anlık bir korunma sebebiyle kendini ebedî meşakkat ve sıkıntıya atan kimseden daha câhil bir kimse olabilir mi? Şüphesiz böyle, bütün câhillerin en câhilidir. |
﴾ 81 ﴿