| 83(Ey Resûlüm Muhammed!) Eğer Allah sem (Tebük seferinden, savaşa katdmayan ve tevbe de etmemiş olan) o münâfıkların yanma tekrar döndürür de, onlar da bir başka savaşa kâtilmak için senden izin isterlerse, onlara de ki: “Benimle birlikte asla (cihada) çıkmayacaksınız ve benim yanımda herhangi bir düşmana karşı asla savaşmayacaksınız! Çünkü ilk davetimde (siz Tebük seferine kâtilmayıp) yerinizde oturmaya rıza gösterdiniz. Bu yüzden (oturup savaşa kâtilamayan zayıflar, kâdirılar ve çocuklarla beraber) şimdi de kalıp oturun. (.......) (“Ey Resûlüm Muhammed!) Eğer Allah seni (Tebük seferinden, savaşa kâtilmayan ve tevbe de etmemiş olan) o münâfıkların yanma tekrar döndürür de,” Âyette yüce Allah, (.......) diye buyurmuştur. Bunun sebebi, münâfık olup da sonradan tevbe edenleri ve bir de ölüp gitmekle yok olmuş kimseleri buna dahil etmemek içindir. Nitekim meal de bu noktaya uyularak yazılmıştır. “Onlar da bir başka savaşa kâtilmak için senden izin isterlerse,” Yani Tebük Savaşı dışında bir başka savaşa kâtilmak için böyle bir izin istekleri olursa, “Onlara de ki: Benimle birlikte asla (cihada) çıkmayacaksınız” Kırâat imâmlarından Hamza, Ali Kisâî ve Ebubekir Şube, (.......) kelimesindeki “Y” harfini sükun ile, “Maiy” olarak okumuşlardır. “Ve hangi konumda olursa olsun benim yanımda benimle beraber herhangi bir düşmana karşı asla savaşmayacaksınız!” Âyetin bu kısmında geçen, (.......) kelimesini burada görüldüğü gibi Hafs da böyle okumuştur. “Çünkü ilk davetimde (siz Tebük Seferine katılmayıp) yerinizde oturmaya rıza gösterdiniz.” Yani ilk defa davet olunduğunuz Tebük Seferine kâtilmama yolunu seçtiniz. “Bu yüzden (oturup savaşa kâtilamayan zayıflar, kâdirılar ve çocuklarla beraber) şimdi de kahp oturun.” Yani herhangi meşru bir mazeretleri sebebiyle katılamayıp kalanlarla beraber siz de kalın. Münâfıkların lideri Abdullah ibn Übey İbn Selül'ün ölümü üzerine, bunun gerçek îman sâhibi olan oğlu Abdullah, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) den, üzerindeki gömlek ile babasının cenazesini kefenlemesini ve cenaze namazını da kendisinin kıldırmasını istedi. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) de gerçek bir mü'min olan oğul Abdullah'ın isteklerini kabul etti. Ancak Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) buna karşı çıktı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Bunun ona herhangi bir yararı olmayacaktır. Ancak bundan dolayı onun kavminden bin kişi kadarının gerçek anlamda îman edeceklerini beklemekteyim.” Bak. İbn Cerir; Tefsîr: 10/206. İşte bunun üzerine şimdi tefsirini okuyacağımız âyet nâzil olmuştur. | 
﴾ 83 ﴿