7Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına râzı olup onunla rahat bulanlar ve âyetlerimizden gâfil olanlar yok mu? “Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler,” haddi zatında böyle bir şeyin olacağına hiç inanmayan ve ihtimal de vermeyenler, bunu hiçbir zaman hatırlarına getirmeyenler, esasen bu gerçekleri düşünmekten, hakikatleri anlamaktan gaflete düşüp de aymayanlardır. Ya da, saadete erenlerin bize iyi ve güzel bir şekilde kavuşacaklarını düşünüp davrandıkları gibi, bize güzel olarak ulaşacaklarını, bizimle karşılaşacaklarını beklemeyenler, demektir. Yahut da, aslında korkmaları gerektiği hâlde bizimle kötü bir şekilde karşılaşacaklarından korkmayanlar, demektir. “Dünya hayatına râzı olup” dünya hayatını âhiret hayatına tercih edip, fani ve geçici olan azı, sürekli ve bâkî olan çoğa tercih edip, “Onunla rahat bulanlar” Hiç ondan bir endişe ve rahatsızlık duymayanların durumu gibi buna ısınıp, bununla huzur içinde kalanlar, sağlam binalar inşa ederek uzun uzun yıllar yaşayacakları beklentisini taşıyanlar, “Ve âyetlerimizden gâfil olanlar yok mu?” İşte bunlar o âhiret hayatını düşünüp tefekkür etmezler. Âyetin bu son kısmında, (.......) kelimesi üzerinde vakfedilmez, durulmaz. Çünkü bu âyetin başında geçen, (.......) edatının haberi bundan sonra gelen âyettir. |
﴾ 7 ﴿