13

Andolsun ki sizden önce, peygamberleri kendilerine mu'cizeler getirdiği hâlde (yalanlayıp) zulmettiklerinden dolayı nice milletleri helâk etti. Zaten onlar îman edecek değillerdir. İşte biz suçlu kavimleri böylece cezâlarıdırırız.

Andolsun ki sizden önce, peygamberleri kendilerine mu'cizeler getirdiği hâlde (yalanlayıp) zulmettiklerinden dolayı nice milletleri helâk etti.” Burada geçen, (.......) kavli, (.......) kavlinin zarfıdır.

Peygamberleri kendilerine mu'cizeler getirdiği hâlde.” Âyetin bu kısminin baş tarafında bulunan vav harfi hâl içindir.

Yani peygamberleri kendilerine apaçık mu'cizeler, belgeler getirdikleri hâlde onlar peygamberleri yalanlamak suretiyle kendilerine zulmettiler.

Zaten onlar îman edecek değillerdi.”

Yani helâk edilmeyip de bâkî kalmış olsalardı yine de inanacak değillerdi. Çünkü Allah onların küfür ve inkârcılıklarında ısrarcı olduklarını biliyordu. Bu cümle de, (.......) üzerine ma'tûf bulunmaktadır ya da bu bir itiraz cümlesi yani parantez cümlesidir. (.......) kavlindeki Lam harfi ise nefyi yani olumsuzluğu pekiştirmek içindir.

Yani onların helâk edilme sebepleri, peygamberlerini yalanlamış olmaları yüzündendir. Zaten Allah da biliyor ki, peygamberlerini onlara gönderdikten ve îman etmeleri gereği konusundaki hüccetleri gösterdikten sonra, artık kendilerine bir mühlet verilmesi, bir süre tanınması faydasızdır.

İşte biz suçlu olan kavimleri böylece cezâlarıdırırız.” Bu ifade, Mekke halkının Resûlüllahnü yalanlamalarından ötürü, onların bu suçlarına karşılık bir tehdittir.

13 ﴿