14Sonra da, nasıl savranacağmızı görmemiz için onların ardın dan sizi yeryüzünde halîfe kıldık (onların yerine sizi getirdik) “Sonra da, onların ardından sizi yeryüzünde halîfe kıldık” Burada muhatap alınan toplum, kendilerine peygamber olarak Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gönderildiği toplumdur. Yani, Biz, daha önce helâk ettiğimiz toplumların yerine sizi geçirdik, demektir. “Nasıl savranacağmızı görmemiz için.” Yani bakıp görelim, acaba sizler iyi işler mi yapacaksınız, yoksa kötü şeyler mi? Dolayısıyla sizin yapıp ettiğiniz ve edeceğiniz işlere göre size muamelede bulunalım. Âyette geçen, (.......) kelimesi, (.......) kavliyle değil, (.......) kavliyle mahallen mensûbtur. Çünkü burada istifham manası yani sorgulama anlamı, amilinin kendisine takaddümüne manidir. Bu takdirde mana şöyle olmaktadır: “Siz şu anda bizim kontrolümüz ve gözetimimiz altındasınız. Yapın bakalım acaba ne yapacaksınız? Geçmişinize bakarak onlardan kendiniz için ders çıkarıp ibret mi alacaksınız? Yoksa şuandaki durumunuza aldanıp yanlışta ısrar mı edeceksiniz? Hangisi olacak göreceğiz? Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz dünya hem tatlı, hem de bahar havasında yeşil bir bahçedir. Şüphesiz Allah sizi dünyada, sîzden önce geçenlerin yerine geçirmiş, halîfe ya da onların halefi kılmıştır. O hâlde nasıl işler yaptığınıza ve yapacağınıza şöyle bir bakacaktır.” Müslim, Zikir, 2742/99. Tirmizî, 2191. İbn Mâce, 4000. Ahmed İbn Hanbel, Müsned; 3/19. |
﴾ 14 ﴿