19

İnsanlar sadece bir tek ümmetti, sonradan aynlığa düştüler. Eğer (azâbın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz (ezeli bir takdir) geçmemiş olsaydı, aynlığa düştükleri konuda heen aralarında hüküm verilirdi. (Derhal azâb iner ve işleri bitirilirdi.)

İnsanlar sadece bir tek ümmetti.”

Hepsi Hanif idiler, yani tek ilâh inancına sahiptiler. Tek bir dine bağlı bulunuyorlardı ve aralarında herhangi bir ihtilaf ve aynlık da yoktu. Bu ise Hazret-i Âdem (aleyhisselâm) döneminde idi. Bu hâli ta ki Kabil tarafından Habil öldürülünceye kadar devam etmişti. Yahut da Hazret-i Nûh (aleyhisselâm) tufanından sonra idi. Çünkü yüce Allah tufan ile yeryüzünde hiçbir kâfir bırakmamıştı. “Sonradan ayrılığa düştüler.” Daha sonraları ayrılığa düşerek farklı inançlar edindiler, dinlere sahip oldular.

“Eğer (azâbın ertelenmesi ile ilgili) Rabbinden bir söz (ezeli bir takdir) geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda heen aralarında hüküm verilirdi. (Derhal azâb iner ve işleri bitirilirdi.)

Aralarında anlaşamadıkları, ihtilafa düştükleri konuda acilen hüküm verilmiş olurdu ki bu sayede, hak ile bâtıl birbirinden ayırt edilmiş olsun. Ancak bir hikmet gereği, bunu kıyamete erteleme konusunda sözü vardır. Bu söz de, “Bu dünya sorumluluk taşıma yeridir, âhiret yurdu ise buna göre sevap ya da cezânın uygulandığı yurt oluşu” ile ilgili sözüdür.

19 ﴿