9

Aralarında dediler ki: Yûsuf'u öldürün veya onu uzak bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da tevbe ederek sâlih kimseler olursunuz!

Aralarında dediler ki: YusuPu öldürün” Bu ifade, (.......) kavlinden sonra hikâye edilen, cümle çerçevesindedir.

Sanki bunlar bu ifadelerini, “Yûsuf'u öldürmeyin” diye karşı çıkanların aleyhine olarak onlara inat anlamında ve onları baskı altında tutmak için “Öldürün” diyorlar.

Yani öldürmeyin ifadesine karşı “öldürün” diyorlar.

Denildiğine göre öldürme emrini veren Şem'un imiş. Diğerleri ise buna nza göstermişlerdir ve emirlerine şöyle sürdürdüler:

veya onu uzak bir yere atın” Onu kimsenin yaşamadığı, harabe ve kimse tarafından bilinemeyecek bir yere atın, İnsanların yaşadıkları bölgelerden uzak bir yere, ıssız bir yere bırakın.

İşte “herhangi bir yer” ifadesinin nekre yani belirsiz bir anlatımla getirilmiş olması ve yerin belirleyici herhangi bir özellikten uzak tutulması bundandır. İşte bu mübhemlik veya kapalılık sebebiyle kelime mübhem olan zarfların mensûb kılınması esasına göre mensûb kılınmıştır.

Ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın!” Böylece babanın hep size dönüp baksın, sizinle ilgilensin. Sizlerden başkalannı gözleri görmesin, hep sizi görmek istesin. Burada asıl gaye şudur; Sevgide kendilerine ortak olanların bundan uzaklaştmlması, sadece babaları tarafından kendilerinin sevildiğini ve sevilmeleri gerektiğini sağlamaktır. Kendileri dışında hiçbir kimsenin bu sevgiye ortak olmamasını temindir. Bu itibarla burada, “Teveccüh” diye Türkçeleştirilen “Yüzü” ifadesine yer verilmiş oldu. Böylece, babalarının sadece kendilerini görmelerini, gözleri sadece onları görsün, başkalanna bakmasın, manasını elde etmek içindir. Çünkü bir kimse birine veya bir şeye bakmak veya görmek istediğinde ona yüzünü dönüp bakar. Burada ayrıca, “Vech/yüz” ifadesinden tamamen zâtı da kasdolunmuş olabilir. Nitekim bir âyette şöyle buyurulmaktadır:

Ancak Rabbinin zâtı bâkî kalacak.” (Rahmân, 27)

Ondan -Yûsuf'tan sonra veya Yûsuf'un öldürülmesiyle yetinilmesinden veya uzaklaştınlmasından, ya da öldürülmesi veya uzaklaştınlmasından, atılmasından- sonra da tevbe ederek sâlih kimseler -yani işlediğiniz cinayetten dolayı tevbe edenlerden- olursunuz!” Ya da babanızın yanında artık durumunuz iyiye döner, hâliniz iyileşir.

Burada (.......) kavlindeki zamîr ya (.......) kavlinin veya (.......) kavlinin mastanna râcidir. Diğer taraftan da (.......) kavli, (.......) kavline ma'tûf olduğundan meczumdur.

9 ﴿