56Ve böylece Yûsuf'a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatım zayi etmeyiz. “Ve böylece” İşte onu makam ve mevki sâhibi kıldığımız açıkça görüldüğü gibi, aynı zamanda “Yûsuf'a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik.” Yani bununla şu gerçeğe işaret etmek istiyor. Ona öyle bir mevki ve imkan sunuldu ki, her şey onun elinde idi ve o hepsine sahipti, kimse onu yaptıklarından menedemezdi. Çünkü her iş onun emri ve gücü altında tutuluyordu. Temkin: Güç ve iktidar sâhibi olması, makam ve mevki sunulması, takdir edilmesi demektir. Ülke toprakları alan olarak, 40X40 fersah idi. Kırâat imâmlarından İbn Kesîr, kavlini, “Neşau” olarak nun ile okumuştur. “Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz.” Dünyada kendisine mülk bahşetmemiz, zenginlik vermemiz ve benzeri daha birçok nimetlere kavuşturmamız gibi dilediklerimizi ulaş tmnz. Yani kendisine hikmet gereği ona vermeyi dilediğimiz şeyleri veririz. “Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.” |
﴾ 56 ﴿