15

Kesin olarak diyeceklerdi ki: “Gözlerimiz boyandı, daha şüphesiz bize büyü yapılmıştır.”

Kesin olarak diyeceklerdi ki: “Göz Serimiz boyandı,” Gözlerimiz şaşırtıldı, gözlerimizin görmesi engellendi, gibisinden bahaneler uydururlardı. Âyetteki, (.......) kelimesi ya, (.......) veya (.......) kökünden türemedir. Kırâat imâmlarından İbn Kesîr, (.......) kelimesini (.......) olarak okumuştur. Bu da, nehrin su akışının önü kesilip set ile durdurulduğu gibi durdurmak, hapsetmek, engellemek manasınadır. Buna göre mana şöyledir: “Şu müşrikler var ya, öylene bir inatlaştılar ki, onlar için göğün kapıları açılmış olsa ve oraya yükselip çıkmaları için çıkma imkanı sağlarısa bile, görmek istediklerini apaçık baş gözleriyle de görmüş olsalar da, yine de, “bize bir takım hayaller gösterildi, gerçekle ilgisi olmayan şeyler canlarıdırılıp gösterildi” diyeceklerdir. Ve yine devamla kesinlikle diyecekler ki:

Daha şüphesiz bize büyü yapılmıştır”

Yani Muhammed böylece bize büyü yaptı, bizi büyüledi.

Ya da buradaki zamîr meleklere râcidir. Buna göre mana şöyledir: “Eğer biz onlara, meleklerin açıkça gözler önünde göğe yükselip çıktıklarını gösterseydik, yine de böyle diyeceklerdi.” Burada bir önceki âyette (.......) yani (.......) kelimesinin zikredilmiş olması, bunların göğe geceleyin değil, güpegündüz çıkmaları ve her şeyi ayan beyan görmeleri gerçeğini pekiştirmek içindir. Bir de, (.......) demiş olması da, bu inkârcıların, kesin olarak gözlerinin boyandığım, gerçeklerin kendilerinden gizlendiğini söyleyeceklerini kesin bir şekilde anlatmak ve belirtmek içindir.

15 ﴿