21

Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.

Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.” Böylece Yüce Allah, tapınılan ve ilâh diye ileri sürülen bu putların yaratan olmadıklarını, böyle bir özellik ve güce sahip bulunmadıklarını, hiç ölmeyecek diriler olmadıklarını, ne zaman dirileceklerini de bilenler olmadıklarını belirtmekle, bunlara izafe edilen ya da nispet olunan ilahlık özelliğini reddetmektedir. Bunların özelliklerinin de tıpkı diğer yaratılmışların aynısı olduğunu ve öleceklerini, ölümlerinden sonra da ne zaman dirileceklerini de bilmediklerini ve bilmeyeceklerini zikrediyor.

Âyetin başında yer alan, (.......) kavli, (.......) takdirindedir. Ayrıca, (.......) kavlinin manası şöyledir. “Eğer ilâh diye ileri sürdükleri putları gerçekten ilâh olmuş olsalardı, kesinlikle hiç ölmeyen diriler olmaları gerekirdi.

Yani bunlar için ölüm câiz olmazdı. Halbuki bunların durumları tamamen aksi olan bir durumdur. Çünkü herkes gibi onlar da ölecek ve dirilecekleri zamanlarını da bilmeyeceklerdir.

(.......) kavlindeki zamîr ise bu işe davette bulunanlara ya da bunlara dua edenlere râcidir.

Yani bunlar, kendirlerine tapan kullarının ne zaman dinleceklerini de bilmezler. Burada aynı zamanda müşriklerle bir tür alay ifadesi de yatmaktadır. Çünkü tapınmakta oldukları tanrıları onların ne zaman dirileceklerini bilmiyorlar. O hâlde bu putlar, suçllarını işledikleri amellere göre değerlendirmek, cezâ veya mükâfat vermek için bu zamanı ve vakti nasıl bilebilecekler ki? Bu âyet, aynı zamanda mutlaka ölümden sonra dirilmenin kesin olacağına da delildir.

21 ﴿