77Yine yürüdüler. Nihayet bir köy halkına varıp onlardan yemek istediler. (Köy halkı) onları misafir etmekten kaçındı. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular; Hızır hemen onu doğrulttu. (Mûsa): “İsteseydin buna karşılık bir ücret alırdın” dedi. Kent halkına vanp yemek istediler. Kent Antakya ya da Eyle'dir. Eyle, Allah'ın gökten en uzak mekân'dır. Misafir edilmelerini istediler. Onlarda kaçındı. (.......) onu indirdi ve misafir etti, demektir. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “O kent halkı düşük kişilerdi” “Kentlerin en şerlisi orada cimrilik yapılanıdır.” denilmiştir. O kentte uzunluğu yüz zira olan yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar buldular. Neredeyse yıkılıyordu. (.......) , (.......) yaklaşmak ve sarkmak manalarına istişare olarak kullanılmıştır. İstek ve azim manalarına istişare olarak kullanıldığı gibi. Onu eliyle doğrulttu. Ya da eliyle dokundu. O da doğruldu, düzgün hale geldi. Ya da önce onu yıktı, sonra yaptı. Onların yiyeceğe şiddetle ihtiyacı vardı. Hatta ihtiyaç onları kazanç yollarının sonuncusuna sevketmişti. O da istemekti. Yardım edecek birini bulamamışlardı. Hızır duvan doğrultunca Mûsa kendine hâkim olamadı. Çünkü muhtaçtılar ve mahrumiyet görmüşlerdi. Şöyle dedi: “İsteseydin buna karşdık bir ücret alırdın” yani çalışmana karşılık şu sıkıntıyı defedecek kadar bir ücret talep etseydin. Basrfye göre (.......) şeddesiz (.......) kesreli ve (.......) idğamlıdır. Mekkî ye göre (.......) açık okunur. Hafsa göre (.......) şeddeli, (.......) fethalı ve (.......) açık okunur. Bunlardan başkaianna göre ise, (.......) şeddeli, (.......) fethalı ve (.......) ye idğam edilmelidir. (.......) deki (.......) deki (.......) gibi asıldır. (.......) Veznindeki (.......) ondandır (.......) dun geldiği gibi (.......) fiilinden değildir. |
﴾ 77 ﴿