14Sonra nutfeyi alakaya (embriyoya) çevirdik. Alakayı (embriyoyu) bir çiğnemlik ete çevirdik. Bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik. Kemiklere et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla insan haline getirdik. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir. Sonra o spremi, embriyoya dönüştürdük. İki mefûl alması (.......) nın dönüştürdük manasına geldiğine delalet etmektedir. Yaratmak fiili ise tek mefûl alır. Manası, beyaz spermi, kırmızı embriyoya dönüştürdük, de mektir. Embriyoyu, çiğnenilecek miktardaki bir ete dönüştürdük. Bu eti, kemiklere dönüştürdük. Kemiklerin üzerinden et bitirdik de ona elbise gibi oldu. Şamî ve Ebubekir'e göre (.......) ve (.......) şeklinde Ya'kûb'tan rivâyetle Zeyd'e göre (.......) ve (.......) şeklinde, Ebû Zeyd'ten yapılan rivâyete göre (.......) ve (.......) şeklindedir. Ebû Zeyd şöyle demiştir: “Çoğul yerine tekil olarak zikredilmesi etle kaplanmadığı döneme âittir. Çünkü normal insan birçok kemiğe sahiptir.” “onu yaptık” daki zamîr, insana ya da zikredilene döner. Sonra onu, ilk haline benzemeyen bir şekilde yarattık. O, cansız bir varlıktı. Onu, konuşan, işiten ve gören bir canlı haline getirdi. Bu sıfatlar onda yoktu. Bunun için dedik ki: “Biri, bir yumurta çalsa ve o yumurtadan civciv çıksa, o yumurtayı öder, civcivi geri vermez. Çünkü o, yumurtadan ayrı başka bir mahlûktur. Allah'ın, kudretine ve- ilmine dair işi yüce oldu.” (.......) bedel ya da muzaf bir mübtedanın haberidir. Sıfat değildir. Çünkü muzaf kılınsa da nekradır. (.......) takdir edenler, demektir. yani takdir edicilerin en güzelidir, demektir. (.......) kelimesinin dela letinde dolayı temyizi zikretmedi. Denildiki: “Abdullah b. Ebi Serh, Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem) nin kâtibiydi. Nebi (sallallahü aleyhi ve sellem) ona yazdırmada önce o, bu sözü söyledi. Resûlüllâh (sallallahü aleyhi ve sellem) da ona: “Yaz, o bu şekilde indi” buyurdu. Bu sebepten dolayı Abdullah “Eğer Muhammed kendisine vahyolunan bir peygamberse, ben de kendisini vahyolunan bir peygamberim” dedi ve dinden döndü. Sonra da Mekke'ye gitti. Daha sonra Mekke'nin fethi günü tekrar müslüman oldu. Denildiki: “Bu hikâye doğru değildir. Çünkü onun dinden dönmesi Medine'de oldu. Bu sûre ise Mekke'de nâzil olmuştur.” Bu sözü söyleyenin Ömer ya da Muaz (radıyallahü anh) olduğu da söylenmiştir.  | 
	
﴾ 14 ﴿