47

Dediler ki: “Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık” Sâlih “Size gökten uğursuzluk (sebebi) Allah katında (yazık) dır. Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz” dedi.

Seninle uğursuzluğa uğradık (dediler) Çünkü onlar onu, gönderil diğinde, yalanlamalarından dolayı kıtlığa maruz kalmışlardı da bu kıtliği onun gelişine nispet etmişlerdi. (.......) nm aslı (.......) dır. Ve bu şekilde de okunmuştur, (.......) , (.......) ye idğam olundu ve (.......) sakin olduğundan başına bir elif ilave edildi. “Beraberindekiler” yani, beraberindeki mü'minler, demektir. Hayır ve şerrinizin kendisinden geldiği sebep, Allah katındadır. Oda onun takdiri ve taksimatıdır. Ya da sizin ameliniz, Allah katında yazılmıştır. Üzerinize inen şey size bir cezâ ve bir imtihandır.” Her insanın amel defterini boynuna astık” âyeti de bundandır. Bunun aslı yolcunun fal bakmak için kuşun yanma gitmesi ve onu kovalanasıdır. Eğer kuş soldan sağa uçarsa bunu uğurlu sayması ve eğer sağdan sola doğru uçarsa bunu uğursuz saymasıdır. Hayrı ve şerri kuşa nispet ettiklerinden, bu o ikisinin sebebi olan Allah'ın takdir ve taksimatı için istiâre olarak kullanılmıştır. Ya da kulun -ki Allah rahme ve gazap hususunda gerçek sebep odur- amelindendir. Bilâkis siz, imtihana çekilen ya da günahlarınız sebebiyle azâba maruz kalan bir kavimsiniz.

47 ﴿