5Herkim Allah'a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. “Her kim Allah'a kavuşmayı umarsa, -Allah'tan (celle celâlühü) bir sevap beklentisi veya Allah'ın (celle celâlühü) hesabından bir korkusu olursa- bilsin ki Allah'ın -sevap ve cezâ için- tayin ettiği o vakit -hiçbir şüpheye yer kalmaksızın- elbette gelecektir.” O hâlde, Allah'tan (celle celâlühü) sevap beklentisi olan sâlih ameller işlemekte acele etsin, ertelemesin. Arzularını gerçekleştirsin. Âyetin başında yer alan “reca” kelimesi, hem sevap umudunu ve hem hesaba çekilme korkusunu, her ikisini de içerir. “O, -Allah (celle celâlühü), kullarının dediklerini- hakkıyla işitendir, -yapıp ettiklerini de- hakkıyla bilendir.” Allah (celle celâlühü) yapılanlardan hiçbirisini kaçırmaz, hepsini kayda geçer. Zeccâc diyor ki: Âyette geçen (.......) kelimesi, şart manasına gelir ve mübteda olması hasebiyle de merfûdur. Şartın cevabı da âyetin,” bilsin ki Allah'ın tayin ettiği vakit elbette gelecektir” ibâresidir. Bu ibâre âdeta: “Eğer Zeyd evde idiyse, vadinde kesin doğru söylemiştir.” ifadesi gibidir, |
﴾ 5 ﴿