16

İbrâhîm'i de peygamber olarak gönderdik. Hani o, kavmine şöyle demişti: “Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”

“İbrâhîm'i de peygamber olarak gönderdik. “Âyetin başında yer alan (.......) ifadesi, muzmer / gizli, var sayıları (.......) fiili ile mensûbtur. Nitekim devamında yer alan, (.......) ise, bundan bedeldir.

Yani bedeli istimaldir. Çünkü zaman olarak, burada yer alan hususları da kapsamaktadır. Ya da (.......) ifadesi, bu surenin 14. âyetinde geçen (.......) üzerine ma'tûf bulunmaktadır. Bu durumda mana, “Biz Nûh'u nasıl peygamber olarak göndermiş isek, İbrâhîm'i de aynen o şekilde kendi kavmine peygamber olarak gönderdik.” olur. Bu âyette geçen (.......) harfi ise, (.......) fiilinin zarfıdır.

Yani mana şöyle olmaktadır:

Yani İbrâhîm yaşça olsun ilim yönünden olsun, olgun bir döneme ulaşırıca, içinde bulunduğu topluma öğütte bulunacak, vaaz verecek, Allah'a ibâdet etmeleri ve takva üzere yaşamaları, yani Allah'ın yasaklarından uzak ve emirlerine de bağlı olarak yaşamaları için emir verebilecek bir konuma gelince İbrâhîm'i elçi olarak gönderdik.”

İbrâhîm en-Nehai ile İmâm-ı Azam Ebû Hanîfe (rhma) bu âyetin başında yer alan (.......) ifadesini merfû' olarak (.......) diye okumuşlardır. Böyle okurlarken de gerekçeleri de bu ibârenin şu şekildeki bir manayı içerdiği olmuştur:

(.......)

Yani: “İbrâhîm de gönderilen elçilerdendir.”

“Hani o, kavmine şöyle demişti: Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilirseniz, bu sizin için –küfürden- daha hayırlıdır. “

Yani eğer bilecek olursanız sizin şer ve kötülük olan şeyden, içinde sizin için hayır bulunan şeyler daha güzeldir.

16 ﴿