58îman edip sâlih amel işleyenler var ya, onları içinde ebedî kalacakları cennet odalarına yerleştireceğiz ki onların zemininden ırmaklar akar ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir! “îman edip sâlih amel işleyenler var ya, onları içinde ebedî kalacakları cennetteki odalarına yerleştireceğiz... “kendilerini yüksek köşkler ve saraylar hâlinde olan cennetlerde konuklayacağız. Bu âyette geçen (.......) kavlini, Âsım dışında Kufe Okulu mensupları, (.......) kökünden alınmadır ve kelime bir yerde ikamet etmek için oraya inmek, konuklanmak manasınadır. Eğer bu kelime, bir hemze eklenmesiyle geçişli hale getirilirse, bu durumda sadece bir tek mefûl alır. Bunun müteaddi / geçişli kılınmasının sebebi de, mü’minlere âit zamîre ve odalara / köşklere taaddi etmesindendir. Ya da bunun: (.......) yerinde ve manasında kullanılması sebebiyledir. Ki bu da: “Onları indireceğiz, konuklandımcağız, yerleştireceğiz” gibi manalara gelir. Ya da: “yerleştireceğiz” manasınadır. Yahut da, cer edatı hazfedildi, yerine bir fiil getirildi veya vakit ifade eden zarfın mübhem olan şeye benzetilmesi gibidir. “....ki onların zemininden ırmaklar akar ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir.1” Bu âyette geçen (.......) kavli üzerinde durulur. Çünkü bundan sonra gelen: |
﴾ 58 ﴿