6

İnsanlardan öyleleri var kî, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alırlar. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.

Bu âyet, Nadr b. Hars hakkında nâzil oldu. O, İran Kisralarının hikâyelerini içeren kitapları satın alır ve:

- Muhammed, ad ve Semûd kıssalarından parçalar anlatıyor, ben de size Kisraların hikâyelerini anlatacağım, derdi.

İnsanlar onun sözüne meylederler, Kur'ân dinlemeyi terkederlerdi.

(.......) hayır ve faydadan uzak her bir bâtıl şeydir. (.......) ise, aslı astan olmayan efsanelerin anlatıldığı sohbetler ve müziktir. İbni Mesud (radıyallahü anh) ve İbni Abbâs (radıyallahü anh) onun, müzik olduğuna dair yemin ediyorlardı.

Denildi ki:

“Müzik kalbi bozar, malı yok eder ve Rabbi kızdırır.” Rivâyete göre Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Musiki ile sesini yükselten hiçbir kimse yoktur ki, Allah, ona iki Şeytan göndermesin. Biri bir omuzuna, diğeri de diğer omuzuna çıkar. O kişi susuncaya kadar ayaklarıyla vurmaya (tepinmeye) devam ederler.” Mecmeu'z-Zevâid, 7/119

(.......) kelimesi, “Satın almak” sözünden türemiştir. Nadr'la ilgili rivâyette olduğu gibi. Ya da “küfrü, îmana karşı satın aldılar” Al-i İmran, 177 âyetinde olduğu gibi.

Yani, “Onu, ona değiştirdiler, onu, ona tercih ettiler.” demektir. Onlar, boş sözü hak söze tercih ediyorlardı.

(.......) kelimesinin (.......) kelimesine izafeti, açıklama içindir. Açıklama (.......) in manasını da içermektedir. Çünkü “lehv” , sözde de olur, başka şeyde de olur. Dolayısıyla onu “söz” kelimesiyle açıkladı.

“Söz” den maksat, hadiste geçtiği üzere “kötü sözdür.” Aynı Peygamberimiz'in (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifinde geldiği üzere:

“Mescidde konuşmak, iyilikleri, hayvanın otu yediği gibi yer (bitirir).”

Yada “lehvin” , “söze” izafeti, teb'îz içindir. Sanki şöyle denilmiştir:

“İnsanlardan öyleleri var ki, bazı boş sözleri satın alırlar.”

Allah yolundan saptırmak için... “yani insanları, İslam'a girmekten ve Kur'ân dinlemekten saptırmak için demektir.

Mekke ekolü ve Ebû Amr'a göre (.......) kelimesi (.......) şeklindedir.

Yani, üzerinde bulunduğu sapıklıkta kalmak ve onu artırmak için, demektir.

“Herhangi bir ilmi delile dayanmadan... “yani, o vesileyle kendisine yüklenen günahı bilmeksizin, demektir. (.......) Ebû Bekir dışındaki Kufeîilere göre (.......) ye atfen mensûbtur. Merfû' kılanlar ise onu (.......) ye atfetmişlerdir.

(.......) Hamza'ya göre, (.......) nin ve (.......) (elif)’in sukûnuyladır. 4 Hafs'a göre (.......) nin ötresiyledir, (.......) sizdir. Diğerlerine göre ise (.......) ve (.......) in ötresiyledir.

“Onlar için, onları alçaltan bir azap vardır.” (.......) tekil için de çoğul içinde kullanılan kapalı bir kelimedir. Nadr ve benzerlerini içermektedir.

6 ﴿