8-9

Şüphesiz îman edip de sâlih amellerde bulunanlar için, içinde devamlı kalacakları ve nimetleri bol cennetler vardır. Bu, Allah'ın verdiği sözdür ve gerçektir. O, mutlak güç ve hikmet sâhibidir.

(.......) kelimesinden sonra durulmaz. Çünkü (.......) cümlesi, (.......) deki zamîrden hâldir.

(.......) ve (.......) kelimeleri, tekid edici iki masdardır. Birincisi kendi kendini tekid etmektedir. İkincisi ise, başkasını tekid etmektedir.

Zira (.......) cümlesi, Allah (celle celâlühü) onlara Naim cennetlerini vadetti” , manasınadır. Dolayısıyla vaad manasım, vaad kelimesiyle tekid etmiştir.

(.......) cümlesi ise, vaadin gerçek olduğuna delalet etmektedir. Dolayısıyla da bununla vaad etmişlerdir.

“O hiçbir şeyin, kendisine galip gelemeyeceği mutlak güçtür. “Dolayısıyla o, düşmanlarını rüsvay edici bir azapla alçaltır. Yine o, yaptığı işlerde hikmet sâhibidir. Bu sebeple de dostlarına, kalıcı olan nimeti verir.

8 ﴿