16“Yavrucuğum! Yaptığın iş bir hardal tanesi ağırliğinca olsa bile ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yer(in derinliklerin) de bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Şüphesiz Allah, çok lutûfkardır, herşeyden haberdardır. (.......) Medine kırâat imâmlarına göre merfûdur. (.......) daki zamîr, kıssaya âittir. (.......) kelimesini (.......) kelimesine izafetinden dolayı müennes kılmıştır. “kan damarlarının başı tıkandığı gibi... “sözünde olduğu gibi. (.......) tam fiildir, bu sebeple habere ihtiyacı yoktur. Diğerlerine göre ise (.......) kelimesi mensûbtur. (.......) deki zamîr kötülük ve iyiliğin en küçüğü içindir. Yani, küçüklükte hardal tanesi gibi olsa bile, demektir. Ve bu, bu küçüklüğü ile birlikte bir kayanın içi gibi en gizli ve en korumalı bir yerde olsa, ya da yukarı alemlerde ya da onu aşağı alemlerde olsa Allah (celle celâlühü), kıyamet gününde onu getirir. Ve onunla onu işleyeni hesaba çeker. Çoğunluk, onun, yeryüzünün üzerinde olduğu şey kanaatindedir. O da, kafirlerin amellerinin, içine yazıldığı siccîndir. O siccın, yeryüzüne âit değildir. Şüphesiz Allah (celle celâlühü), her gizli şeye, ilminin, ulaşmasıyla latiftir. Her gizli şeyin künhünü bilir. Ya da mana: “O (celle celâlühü), onları, açığa çıkarmak suretiyle lutûfkardır, bulundukları yeri bilir.” , şeklindedir. |
﴾ 16 ﴿