9Sonra onu şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulak(lar), gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz. Sonra onu düzgün bir şekilde düzenledi. “İnsanı en güzel şekilde yaratttk” Tîn, 4. âyetinde olduğu gibi. “Üfledi” girdirdi demektir. “Ruhundan” sözündeki izafet ihtisas içindir. Sanki şöyle demiştir: “Kendine ve kendi ilmine mahsus kıldığı şeyden ona üfürdü.” İşitmeniz, görmeniz ve düşünmeniz için sizde- “kulak(lar), gözler ve kalpler yaratmıştır.”  | 
	
﴾ 9 ﴿