3

Dikkat et. Halis din yalnız Allah'a âittir. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler, “onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” derler. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz ki Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi hidâyete erdirmez.

Yani o gizliliklere ve sırlara muttali olduğu için, bütün manevi bir karışımlarından uzaklaşıp ibâdeti sadece O'na mahsus kılmak suretiyle, dinin kendisine mahsus kılması vâcib olandır.

Katâde'den şöyle rivâyet edilmiştir:

“Halk din, Allah'tan başka ilâh olmadığına şahadet etmektir.” Hasen'dan, onun “İslam” olduğu nakledilmiştir.

“Dostlar” yani ilâhlar. (.......) haberi hazfedilmiş mübtedadır. Takdiri: “Putlara ibâdet edenler, onlara'“Biz/ Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz.” diyorlar, şeklindedir.

(.......) mastardır. Yakınlaştırmak, demektir. Allah aralarında hüküm verecektir.”

Yani Müslümanlarla müşrikler arasında. Denildi ki:

“Müslümanlar onlara:

-'Öyleyse putlara niçin ibâdet ediyor sunuz?'diye sorduğunda, onlar:

-'Biz onlara ancak bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye ibâdet ediyoruz.” diyorlardı: Mana,'Allah (celle celâlühü) kıyamet gününde tartışma yapan bu iki grup arasında hüküm verecektir', şeklindedir.

Allah (celle celâlühü) kendi ilminde küfrü seçeceğini bildiği kişilere hidâyet vermez.

Yani onu hidâyete muvaffak kılmaz. Küfrü seçtiği vakitte ona yardım etmez, onu küfürde bırakır. Onların yalanı, Allah'tan (celle celâlühü) başka ilâhlar edindikleri kimseler hakkında, “Bunlar Allah'ın kaslarıdır” demeleridir. Bu sebebten dolayı Allah (celle celâlühü): “Eğer Allah evlat edinmek isteseydi elbette yarattıklarından dilediğim seçerdi” sözüyle onların bu hükmünü yalana çıkarmıştır.

3 ﴿