10(Rasûlüm! Şu sözümü) söyle: “Ey inanan kullarını! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlara iyilik var. Allah'ın yarattığı yeryüzü geniştir. Yalnız sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir.” (.......) kelimesi çoğunluğa göre (.......) iledir. “Rabbinizden sakının.” Emirlerine uymak ve menettiklerinden kaçınmak suretiyle. “Bu dünyada iyilik yapanlara...” yani bu dünyada Allah'a (celle celâlühü) itâat edenlere. (.......) harfi ceri (.......) ya tealluk etmektedir. (.......) e değil, manası; bu dünyada iyilik yapanlar için âhirette iyilik vardır. O da cennete girmektir. Yani vasfedilemeyen iyilik demektir. Süddi, onu (.......) e tealluk ettirmiştir ve (.......) ü sıhhat ve afiyet olarak tefsîr etmiştir. “Allah'ın yarattığı yeryüzü geniştir.” Yani iyilik yapma hususunda tefrite koşanlar için vatanlarında iyilik işlemeye imkân bulamadıkları şeklinde mazeret beyan ederlerse, elbette özür hakkı yoktur. Onlara “Allah'ın arzı geniştir.” Beldeleri çoktur. Öyleyse başka bir beldeye göçün. İyiliklerine iyilik, taatlarına taat katınak için beldeleri dışındaki yerlere göç eden peygamberlere ve sâlihlere uyun denir. “Sabredenlere...” vatanlarının aşiretlerinin, Allah'a (celle celâlühü) itâat ve hayrı çoğaltma hususunda çektikleri sıkmtıların, yüklendikleri belaların farklılıklarına göre. “Mükafatları hesapsız ödenecektir.” İbni Abbâs (radıyallahü anh) den şöyle nakledilmiştir: “Hesap umanların hesabı ona ulaşmaz ve (miktarı) bilinmez.” (.......) kavli (.......) kelimesinden hâldir. Bol bol olduğu hâlde, demektir. |
﴾ 10 ﴿