39-40

De ki: “Ey Kavmim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın. Şüphesiz ben de yapacağını. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz.”

“Durumunuzun gerektirdiği...” üzerinde bulunduğunuz hale ve güç getirebildiğiniz düşmanliğin durumuna göre. (.......), mekân manasınadır. Ancak (.......) ve (.......) mekân için oldukları hâlde zaman için istiâre olarak kullanıldığı gibi (.......) de hâl, durum manasına istiâre olarak kullanılmıştır. “Şüphesiz ben de yapacağım.” yani durumuma uygun olanı yapacağım, demektir. Kısaltmak için hazfedilmiştir. Daha çok tehdidi, her geçen gün ve gece arttığına dair daha etkili duyuruyu içerdiği için hazfedilmiştir. Çünkü Allah'u Teala onun yardımcısıdır.

“Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek yakında bileceksiniz” sözünü görmüyor musun? Onları, dünya ve âhirette Müslümanlara yardım edeceği ve kafirlere galebe çalacağı şekilde nasıl da tehdit etmiştir. Çünkü onlara, rezillik ve azap geldiğinde bu, onun kuvveti ve galebesidir. Şöyle ki, galebe, dostların yüceltilmesi ve düşmanların zelil kılınmasıyla tamamlanır.

(.......) kavli (.......) un sıfatıdır.

Yani, zelil kıları azaptır, bu Bedir günüdür ve daimi azaptır, bu da cehennem azâbıdır. Ebubekir ve Hammad'a göre (.......) şeklindedir.

39 ﴿