46

De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah'ım! Kullarının arasında ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.

Ey yoktan var eden” , demektir. Müberrid ve Ferrâ''nın dediği gibi sıfat değildir.

“Ayrılığa düştükleri şey...” hidâyet ve delalet hususundadır. Denildi ki:

“Bu müşriklerin, peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından Allah'ın huzuruna çağırılmasıdır.”

İbnu'l-Müseyyeb'den şöyle nakledilmiştir:

“Okunan ve yanında dua edilen hiçbir âyet bilmiyorum ki onun karşılığı verilmesin.” Rebi b. Heysem hakkında şöyle nakledilmiştir:

“Az konuşan biriydi Hüseyin (radıyallahü anh)’in öldürülmesi haberi kendisine verildiğinde:

- Şimdi konuşur” dediler. Ancak o:

- Ah ya da bunu gerçekten yaptılar, dedi ve bu âyeti okudu. Rivâyete göre o onun ardından:

-'Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in kucağına oturttuğu, ağzından öptüğü kişi öldürüldü.'dedi”

46 ﴿