10O, yeryüzünde yükselen sabit dağlar dikti, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada arayanların ihtiyaçlarını gidermeleri için eşit olarak tam dört günde gıdalar takdir etti. “O, yeryüzünde yükselen sabit dağlar dikti,..” Yüce Allah'ın dağları yeryüzünde dikmesini tercih sebebi, böylece dağlardan sağlarıacak olan yararların, arayanlar için açıkça ortaya çıksın ve gözüksün, diyedir. Böylece gerek yeryüzü olsun ve gerekse dağlar olsun, ağırlık üzerine ağırlık olduğunu görsünler istemiştir. Çünkü her biri, ayrı ayrı kendilerini ayakta tutacak ve durduracak bir şeye muhtaçtırlar. Elbet ki hepsini de ayakta tutan da Azîz ve Celil olan yüce Allah'tır (celle celâlühü). “Orada -yani yeryüzünde su, yağmur, ziraatçılık, ağaç ve meyveleriyle- bolluk ve bereket meydana getirdi -bir başka tefsire göre ise orada bolluk, bereket ve hayrı artırdı- ve orada arayanların ihtiyaçlarını gidermeleri için -aile ve bireylerinin azıklarını sağlamaları, maişetlerini temin etmeleri, kendilerine yarayacak olan iş ve hizmetlerini yürütebilmeleri için- “eşit olarak tam dört günde gıdalar takdir etti.” İbn Mesud (radıyallahü anh) bu âyette geçen (.......) kavlini, (.......) &ye okumuştur. Mana olarak: “Yeryüzünde azıklarını taksim etti, bölüştürdü, paylarını ayırdı” gibi manalara gelir. Âyette yer alan “dört günde” kavli, yani kalan dört günde demektir. Çünkü açıklamada yer alan (.......) kelimesi, geçen iki güne ilaveten, o iki güne ek olarak kalan dört günde de bunları takdir etti, demektir. Çünkü daha önce geçen âyette, yeri iki günde, iki evrede, iki zaman diliminde yarattı, ifadesi geçmişti. Burada da dört gün ilavesiyle tamamı altı gün yani dönem, evre ve zaman dilimi gibi, mahiyetini ancak yüce Allah'ın (celle celâlühü) bildiği bir zaman diliminde yarattı, demektir. Meselâ: “Basra'dan Bağdat'a on gün yürüdüm, Kufe'ye varışım ise on beş gün oIdu.” denildiğinde bu, “Ben Basra'dan Bağdat'a, on günde ulaştım, Bağdat'tan da Kufe'ye beş günde vardım ki, toplam on beş gün eder.” demektir. İşte âyette geçen anlatım tarzı da böyle bir anlatımdır. Çünkü mutlaka meselenin böyle değerlendirilmesi ve takdiri gerekir. Aksi takdirde eğer ilk bakışta görüldüğü gibi bir değerlendirilmeye gidilseydi, o takdirde günler sekize çıkardı. Çünkü Yüce Allah, “Yeryüzünü iki günde yarattı” diye bir önceki âyette buyurmuş, daha sonra da bu âyette de “Onların gıdalarını tam dört günde takdir etti” diye buyurmuştur. Bundan sonra da gelecek olan 12. âyette de: “Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı” diye buyurmuş ki bu, Kur'ân’ın birkaç sûresinde birkaç defa yer alan “Altı günde yarattı” ifadesinin hilafına olan bir ifadedir. Bir hadiste şöyle buyruimuştur: “Şüphesiz Allah, yeryüzünü Pazar ve Pazartesi günlerinde, dağları Salı gününde, Ağaçları (ormanlıkları), suyu, uygarlıkları ve harabeleri, yıkımları da Çarşamba gününde yaratmıştır. Bunların tamamı dört gün eder. Perşembe günü göğü yaratmış ve Cuma günü de yıldızları, gezegenleri, güneşi, ayı, melekleri yaratmış, Cuma gününün son anında da Hazret-i Âdem'i yaratmıştır.” Müslim, H: 789; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/327. Söylenenlere göre, Hazret-i Âdem (aleyhisselâm)’in yaratıldığı saat, aynı zamanda kıyametin de kopacağı andır. Âyette geçen (.......) kelimesini, Ya'kûb, bunu (.......) kelimesinin sıfatı olarak kabul ettiğinden dolayı, kelimeyi (.......) olarak okumuştur. Buna göre mana şöyle olmaktadır: “Eşit olan tam dört günde.” Yezid ise bu kelimeyi: (.......) diye okumuştur. Bu da: “ Yani o günler eşit olan günlerdir” demektir. Ya'kûb ve Yezid dışında kalanlar ise kelimeyi mastar olarak okuyup değerlendirmişlerdir. Yani bu durumda: “gözetilen bir eşitlikle eşit olarak yarattı” demektir. Yani aynı uygunlukta demektir. Kimileri de (.......) kelimesini, (.......) kelimesine hâl olarak değerlendirmişlerdir. Bu da (.......) fiiline mütealliktir. Yani o günlerde, arayanlar için, ihtiyaç duyanlar için onların rızıklarını, gıdalarını yarattı. Çünkü her yaratıları mutlaka bir rızık ister ve onu sorar, demektir. Ya da burada bir mahzûf kelime vardır. Sanki şöyle denir gibidir, böyle bir hasr ve özet ifadeyle, “yeryüzü ve içinde bulunanlar kaç günde yaratıldı?” diye soranlar için özlü bir anlatım olmaktadır.  | 
	
﴾ 10 ﴿