30

Şüphesiz “Rabbimiz Allah'tır” deyip dc, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va'dedilmekte olan cennetle sevinin!”

“Şüphesiz “Rabbimiz Allah'tır” deyip de, -Tevhide bağlı kalarak inancını dile getirip de- sonra dosdoğru olanlar -ikrarlarında ve sözlerinde sebat ederek gereğini yerine getirenler- var ya ...”

Bu konuda Ebû Bekir Sıddik (radıyallahü anh) ten rivâyete göre şöyle demiş:

“Fiilen ve eylem olarak doğru, dürüst olduğu gibi sözünde de doğru ve dürüst olanlardır.”

Yine Ebû Bekir (radıyallahü anh) den rivâyete göre, o, bu âyeti okumuş, sonra da çevresindekilere:

- “Bu âyet hakkında ne düşünürsünüz?” demiş. Onlar da:

- “Günah işlemeyenlerdir” diye cevaplamışlardır. Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü anh): ise onlara:

- “Siz, tefsiru yokuşa sürdünüz, en ağır olan şeye tefsirladınız” der. Bu defa çevresinde bulunanlar:

- “O hâlde senin bu âyet hakkındaki tefsirun nedir?” diye sorarlar. Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü anh) de şöyle der:

- “Bundan böyle yeniden puta tapmaya dönmeyenlerdir.”

Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) den rivâyete göre bu âyetin tefsiruyla ilgili olarak demiş ki:

“Tilki kurnazlıklarıyla kurnazlık yollarına başvurmayanlardır.”

Yani münâfıkça davranışlardan sakınanlar, demektir.

Hazret-i Osman (radıyallahü anh) ise: “İhlâsa dayalı amel işlenmesini emirdir.” demiştir.

Hazret-i Ali (radıyallahü anh) de: “Farzları eda edin.” demektir, diye tefsirlamıştır.

Fudayl b. İyad ise: “Fani olandan el-etek çekin ve bâkî olana rağbet edin.” diye tefsirlamıştır.

Yine söylendiğine göre gerçek manada İstikamet: “İkrardan sonra karar kılıp sebat etmektir, yoksa ikrardan sonra firar etmek değildir.” demektir.

“Onların üzerine -Ölümleri sırasında- akın akın melekler iner ve -onlara- derler ki; -daha önceden gönderdiğiniz amellerinizden ötürü-Korkmayın, -geride bıraktıklarınız için de- üzülmeyin...”

Korkmayın manasında olan, (.......) kavlindeki, (.......) harfi, (.......) manasında “yani” anlamındadır. Ya da (.......) harfi, (.......) harfinin şeddesiz halidir. Bu bakımdan bunun aslı; (.......) demek olup manası da, “İşte bundan dolayı korkmayın” demek olur. (.......) kavlindeki (.......) harfi de, şan / dikkat çekme zamîridir.

Yani: “Daha önceden gönderdiğiniz ve takdim ettiğiniz amellerinizden dolayı korkmayın, geride bıraktıklarınız için de üzülmeyin.” demektir.

(.......) Korku; İstenmeyen ve arzu edilmeyen bir olayın meydana gelmesi sebebiyle, insanın içine düştüğü tasa ve keder demektir.

(.......) Üzüntü; Faydah olan bir şeyi elden kaçırması veya zarar veren bir şeyin meydana gelmesi yüzünden, insanın içine düştüğü tasa ve kederdir. Bu durumda âyetin manası şöyle olmaktadır:

Allah, tasa ve kederin her çeşidinden sizi emniyette ve güvencede kılmış, size bu konularda emin olmayı yazmıştır. Siz o tasaları tatmayacağınız.”

“Size -dünyada iken- va'dedilmekte olan cennetle sevinin!”

Muhammed b. Ali et-Tirrnizi, âyetin tefsiru ile ilgili olarak diyor ki:

“Ruhlar bedenlerden ayrıldığında, Rahmân olan Allah'ın melekleri onların üzerine inerler. Bu nedenle imanlarının alınmasından korkmamalarını ve daha önceden içine düştükleri isyan yüzünden de üzülmemelerini bildireceklerdir. Çok eskiden beri size vadedilen cennetlere girmekle de sevinin, diyeceklerdir.”

30 ﴿