50

Andolsun! Başına gelen bir zarardan sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tattırsak mutlaka “Bu benim hakkımdır, Kıyametin kopacağım da sanmiyorum. Andolsun, Rabbime döndürülürsem, şüphesiz O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır” der. Andolsun, biz inkâr edenlere yaptıklarını mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ağır azaptan tattıracağız.

“Andolsun! Başına gelen bir zarardan -bir hastalıktan sonra veya bir darlık ve sıkıntıdan- sonra kendisine tarafımızdan bir rahmet tanırsak mutlaka'Bu benim hakkımdır'-ve o hak da gelip bana ulaşmıştır. Çünkü ben bunları, bende olan bir varlık ve imkân sayesinde, faziletli olmam, iyi işler yapmam sebebiyle edindim, der.

Ya da: Bu bana âittir ve bana âit olan bu şeyler yok olacak da değildir/ der ve “Kıyametin kopacağını da sanmiyorum.'“

Yani kıyametin kopması diye bir olayın gerçekleşeceğine de inanmiyorum.

“Andolsun, -Müslümanların söyledikleri gibi eğer ben-'Rabbime döndürülürsem, şüphesiz O'nun'Allah'ın (celle celâlühü) yanında benim için daha güzel şeyler'-cennet-'vardır'der.”

Ya da güzellik hâli saygınlıktan ve nimet içerisinde yaşamaktan ileri gelir, der. Çünkü adam, dünyadaki yaşantısına, âhireti de kıyaslayarak değerlendiriyor.

“Andolsun, biz inkâr edenlere yaptıklarını -yani işledikleri ameller sebebiyle azâbı gerektiren gerçek amellerini kendilerine kesinlikle ve- mutlaka haber vereceğiz ve andolsun, onlara mutlaka ağır -en şiddetli olan- azaptan tattıracağız -ve o azap onlardan hiç ayrılmayacaktır, hep azap içinde olacaklardır.

50 ﴿