24Dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar. Kendilerine ikinci bir hayat vadedilmesi sebebiyle- “Dediler ki: -içinde yaşamakta olduğumuz bu- Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. “Biz ölürüz, bizden sonra çocuklarınıız yaşamaya devam ederler. Ya da bir kısmınız ölür, bir kısmımız hayatta kalırlar. Yahut da babalarınıızın sulbünde nutfe / sperm olarak ölüyüzdür, daha sonra diriliriz. Ya da bize ölüm de, hayat da isabet eder. Böylece bu söyledikleriyle dünyadaki hayatı murat ediyorlar, bundan sonrasını da ölüm olarak demek istiyorlar. Bunun ötesinde bir başka hayatın olduğunu kabul etmiyorlar. Bir tefsire göre ise, tenasüh inancına sahip olanlar reenkarnasyona yani ruh göçüne inananlar böyle demektedirler. Yani adam ölür, sonra onun ruhu ölüler arasında bir başkasının bedenine girer ve onu hayata getirir, derler. “Bizi ancak zaman yok eder.” Bunların savlarına göre günlerin ve gecelerin geçip gitmesi, insanların helâk olmalarında ve ölmelerinde etkindir. Bu itibarla ölüm meleğini ve onun, Allah'ın (celle celâlühü) emri gereği ruhları kabzetmesini inkâr ederler. Meydana gelen her olayı, dehre, zamana izafe ederler. Fakat şiirlerinde hem zamandan yakındıklarını görürsün. Nitekim bir hadislerinde Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Dehre, zamana sövmeyin, çünkü Dehr, Allah'ın yarattığı gerçektir.” Buhârî, H: 6181; Müslim, H: 2246. Çünkü olayları yaratan, meydana getiren Allah'tır (celle celâlühü), Dehr denen zaman değildir. “Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.” Onlar bu söylediklerini bilerek, herhangi kesin bir bilgiye dayanarak söylemiyorlar. Fakat hep tahmine ve zanna dayanarak söylediklerini söylüyorlar. |
﴾ 24 ﴿